Belki biraz ileri gitmifl olabilirim. Büyütecek bir fley yok.
Bu s›rada, Agnes içeri girdi; yüzü bembeyazd›:
– Gel baba, seni odana ç›karay›m, dedi.
Ben de yukar› ç›kt›m. Odama çekilip okumaya çal›flt›m.
Agnes içeri girdi. A¤lad›¤› belliydi.
– Sabah erkenden gideceksiniz. Vedalaflal›m.
– Yapabilece¤im bir fley var m›?
– Hay›r. Teflekkür ederim.
Londra arabas›na yetiflmek için, erkenden kalkm›flt›m.
Kap›da Uriah’a rastlad›m.
– Bay Copperfield, sizi u¤urlamaya geldim. Daha önce
Bay Wickfield’›n odas›na u¤ray›p akflamki sorunu çözümle-
dim. Bayan Agnes konusunda beklemeye karar verdim, dedi.
* * *
Bir akflam yaz›haneden ç›km›fl, yürüyerek eve dönüyor-
dum. Her yer karla kapl›yd›. Saint Martin (Sen Martin) Cadde-
si’ndeki kilisenin önünde bir kad›n gördüm. Emily’nin arkada-
fl› Martha Endel (Marta End›l)’d›. Ara soka¤a sapt›. Ayn› an-
da, kilisenin merdivenlerinde bir erkek belirdi. Yaklafl›nca
bakt›m, Bay Peggotty’ydi. Birbirimize sar›ld›k.
– Bay David, sizi gördü¤üme çok sevindim, dedi. Ne gü-
zel bir rastlant›.
– Evet, güzel bir rastlant›.
69