Peggotty hemen tan›d›. Martha’yd›. Onunla konuflmaktansa,
izleyip, gidece¤i yeri ö¤renmek istiyorduk. Çünkü, dolaflmak
için de¤il de, bir yere gitmek için soka¤a ç›kt›¤› anlafl›l›yordu.
Nehir k›y›s›na kadar yürüyüp ›ss›z bir yerde durdu. Bir fley-
ler m›r›ldan›yor gibiydi. Biraz daha yaklafl›nca, amac›n› anla-
d›k. Suya atlayaca¤› s›rada:
“Martha!” diye ba¤›rarak üzerine at›ld›m.
Onu k›y›dan uzaklaflt›rd›k. Bafl›n› avuçlar› aras›na alm›fl,
kendi kendin m›r›ldan›yordu:
– Bu nehir bana çok benziyor. Bir zamanlar temizdi. fiim-
di, o da benim gibi karanl›k yollardan geçip denize ulafl›yor...
Martha kendine gelince, Emily’nin kald›¤› yeri ö¤renirse
bizi arayaca¤›na söz verdi.
* * *
76