177
tum Çağlayanı ve Gölü: Türkiye’nin en yüksek
çağlayanıdır. 50 metre yüksekliğindeki çağla-
yan ve gölün manzarası çok güzeldir. Palandö-
ken Telesiyej Hattı ve Kayak Tesisleri:
Erzurum’a 6 km uzaklıkta ve 2.250-3.176 metre
irtifada bulunan bu tesislerde senenin 7 ayı
kayak yapılabilir. Saatte 300 kişilik taşıma kap-
asitesi olan telesiyej hattında üç ana istasyon
vardır. Kaplıcaları: Şifalı su bakımından zengin
olan Erzurum’da bu kaynaklardan yeteri kadar
faydalanılamamaktadır. Pasinler Kaplıcası: Pa-
sinler ilçesi yakınındadır. Maden suyu niteli-
ğindeki suyu şişelenmektedir. Kaplıcada
terminal tesisler vardır. Ilıca Kaplıcası: Ilıca il-
çesindedir. Kaplıcanın yanında konaklama tes-
isleri vardır. Akdağ Kaplıcası: Merkez ilçeye 28
km uzaklıkta, Erzurum-Artvin kara yolu üzerin-
dedir.
ERZURUM (25)
Doğu Anadolu Bölgesi’nde, aynı adlı ilin mer-
kezi olan kent. Büyükşehir statüsüne sahiptir.
Aziziye, Palandöken, Yakutiye olmak üzere Er-
zurum Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 3 merkez
ilçeden oluşmaktadır. Palandöken Dağlarının
eteklerinde kurulan Erzurum, Doğu Anadolu
Bölgesi’nin en kalabalık kentidir. Karadeniz ve
Akdeniz bölgeleriyle Orta Anadolu’dan Kaf-
kasya ve İran’a giden yolların kavşağındaki
kent, tarih boyunca önemli bir ticari ve askerî
merkez olmuştur. Tarih: Doğa koşullarının ve
coğrafi konumunun elverişliliği yanında,
önemli uygarlık merkezlerine yakınlığı, Erzu-
rum’un Anadolu’daki en eski yerleşim merkez-
lerinden biri olmasını sağlar. Bulunan bazı taş
araçlar yöredeki yerleşimin geçmişini paleoli-
tik döneme değin götürür. MÖ 9. yüzyılda
Urartular bölgeye egemen oldular. Kimmer ve
İskitlerin zaman zaman saldırısına uğrayan
yöre, MÖ 6. yüzyıl başlarında Medlerin eline
geçti. Medleri Persler izledi ve MÖ 4. yüzyıl
ortalarında Erzurum, İskender İmparatorlu-
ğu’na katıldı. MÖ 2. yüzyıl sonlarında yöreyi
ele geçiren Partlar, MÖ 1. yüzyılda yerlerini
Romalılara bıraktılar. Romalıların yerini alan
Bizanslılar kente Theodosiopolis adını verdi.
Kent birkaç kez Araplar ile Bizanslılar arasında
el değiştirdikten sonra Bizans’ın elinde kaldı
(949). Kentin kesin olarak Türklerin egemen-
liğine geçmesi, Malazgirt Savaşı’ndan (1071)
sonra oldu. Yöre, dirlik olarak Saltuk’un dedesi
Ebu’l Kasım’a verildi. 13. yüzyıl başında Erzu-
rum’daki Saltuklu egemenliği, yerini Selçuklu
egemenliğine bıraktı. 13. yüzyıl ortalarında Er-
zurum, İlhanlıların yönetimine geçti. İlhanlı
Devleti’nin yıkılışından sonra yöre, uzun süre-
cek bir karışıklık dönemine girdi. Çeşitli bey-
likler arasındaki mücadelerle geçen bu dönem,
ancak Osmanlı Devleti’nin yöreye egemen ol-
masıyla sona erdi (1514). Yüzyıllarca Türklerin
yurdu olan Erzurum, I. Dünya Savaşı’nda Rus
ordularının hedefi oldu. Sarıkamış yenilgisin-
den sonra Ruslar, Erzurum’a girdiler (16 Şubat
1916). Ancak Brest-Litovsk Antlaşması’ndan
sonra Türk orduları kenti, Ermeni kuvvetlerini
sürerek geri aldı (Mart 1917). Güzel Sanatlar:
Erzurum’da Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı ve Os-
manlı dönemlerinden kalan birçok yapı bulu-
nur. Erzurum Kalesi 5. yüzyılda Bizanslılar
tarafından yaptırılmış, daha sonra Araplar, Sal-
tuklular, İlhanlılar ve Osmanlılar tarafından
onarılmıştır. Bir zamanlar 110 burcu bulunan
dış kale bugün tümüyle yıkılmıştır. Sağlam
olan dikdörtgen biçimindeki iç kalenin avlu-
sunda tonozlu bir hamam, koğuş ve depolar
bulunur. Kalenin mescidi Saltuklular döne-
minde yapılmıştır. İç kalenin güneybatısındaki
Tepsi Minare (Saat Kulesi) de Saltuklulardan
kalmadır. Kuleye saat 19. yüzyılda eklenmiştir.
1179’da yapılan Erzurum Ulucamii de Saltuklu
yapısıdır; ancak onarımlar sonucu özgün biçi-
mini yitirmiştir. Hatuniye Medresesi diye de
bilinen Çifteminareli Medrese (13.yüzyıl) Ana-
dolu Türk mimarlığının şaheserleri arasında
sayılır. Yakutiye Medresesi (1310-1311) dört
eyvanlı, kapalı avlulu medreselerin önde gelen
örneklerinden biridir. Ahmediye Medresesi
(1324) yer yer yıkılmıştır. Emir Saltuk Kümbeti
(12. yüzyıl sonu), Karanlık Kümbet (1308),
Gümüşlü Kümbet (14. yüzyıl başı), diğer Sal-
tuklu mezar anıtlarıdır. 14. yüzyıldan kalma
Cimcime Sultan, Rabia Hatun ve Alibaba
kümbetlerinin bulunduğu kentte Nene Hatun
Türbesi (1649) Osmanlı döneminde yapıl-
mıştır. Osmanlı döneminde yapılan camiler
arasında Lalapaşa Camii (1562) ve Murat
Paşa Camii (1573-1574), Türk oymacılık sa-
natının seçkin örneklerini içerir. Osmanlılar-
dan kalan diğer yapılar arasında Gürcü Kapısı
(17. yüzyıl başı), Boyahane (1620-1621), Ca-
feriye (1645), Kurşunlu (1770-1771), Pervi-
zoğlu (1716), Dervişağa (1717), Gümrük
(1717), Narmanlı (1738), İbrahim Paşa
(1748), Şeyhler (1766) camileri; Lalapaşa
(16.yüzyıl), Saray (1708) ve Pastırmacı ha-
mamları (18.yüzyıl); Taşhan da denilen Rüs-
tem Paşa Kervansarayı (16.yüzyıl ortaları)
sayılabilir. Erzurum’un kuzeydoğusunda 1877-
1878 Osmanlı-Rus Savaşı anısına dikilmiş
şehrin kahramanca savunmasını simgeleyen
Aziziye Tabyası Anıtı (1952) ve kent içinde bir
Atatürk Anıtı bulunur.
Erzurum'daki Atatürk Evi