132
• çileden ç›kmak:
Olup bitene dayanamay›p taflk›nl›k göstermek.
Durumu görünce çileden ç›kt›.
• çile doldurmak:
S›k›nt›l› bir durumun sona ermesini beklemek.
Y›llard›r çile dolduruyordu.
• çilingir sofras›:
Üzerine meze ve içki konmufl küçük içki sofras›.
Her akflam çilingir sofras› haz›rlan›rd›.
• çil
(*)
yavrusu gibi da¤›lmak:
Toplulu¤un her biri bir yana da¤›lmak.
Müdür Beyin geldi¤ini görünce çil yavrusu gibi da¤›ld›-
lar.
• Çingene pembesi:
Göz al›c›, çi¤ pembe renk.
Çingene pembesi elbisesi çok yak›flm›flt›.
• çivi gibi olmak:
Çok sa¤lam ve güçlü olmak.
Spor yapt›¤› için çivi gibiydi.
• çivi kesmek:
Çok üflümek.
Hepsi çivi kesmifllerdi.
• çizmeden yukar› ç›kmak:
Akl›n›n ermedi¤i, yetki d›fl›ndaki bir ifle kar›flmak.
Sak›n çizmeden yukar› ç›kma.
• çocuk akl›:
Hoflgörüyle karfl›lanan çocuklara özgü düflünce.
Çocuk akl›yla her ifle kar›fl›yor.
• çocukluk etmek:
Ak›ls›zca, çocukça ifl yapmak.
Çocukluk ettim, beni ba¤›fllay›n.
(*) çil:
Ormanda yaflayan bir kufl.
Deyimler/112-132 21/07/2010 21:03 Page 132