Deyimler sozlugu - page 137

137
• dal budak salmak:
Bir ifl, bir konu, bir düflünce karmakar›fl›k bir biçimde
geniflleyip yay›lmak.
Küçük bir tart›flmayd›, ama mahallede dal budak sal-
m›flt›.
• daldan dala konmak:
S›k s›k ifl, konu ya da düflünce de¤ifltirmek.
Dalda dala konarak iyi bir ifl sahibi olamazs›n.
• dalgac› Mahmut:
‹fline gereken özeni göstermeyen kimseleri nitelemek
için kullan›l›r.
Dalgac› Mahmut! Yine bafltan savma yapm›fl.
• dalga geçmek:
1.
‹fliyle ilgilenmeyip baflka fleyler düflünmek.
Dalga geçece¤ine dersini çal›fl.
2.
Karfl›s›ndakiyle e¤lenmek, alay etmek.
Bütün s›n›f onunla dalga geçti.
• dallan›p budaklanmak (bir ifl):
Yay›larak kar›fl›k bir durum almak.
Bu ifl niçin dallan›p budakland› anlam›yorum.
• damar›na basmak:
Bir kimseyi, duyarl› oldu¤u bir konuda üzerine giderek
k›zd›rmak.
Damar›na bas›nca kimseyi dinlemez.
• damar› tutmak:
Huysuzlu¤u, aksili¤i bafl göstermek.
Damar› tuttu yine, evden d›flar› ç›km›yor.
• damarlar›na ifllemek (bir fley birinin):
Bir fley bir kimsede vazgeçilemez bir huy durumunda
olmak.
Resim yapmak onun damarlar›na ifllemifl.
Deyimler/133-153 21/07/2010 21:03 Page 137
1...,127,128,129,130,131,132,133,134,135,136 138,139,140,141,142,143,144,145,146,147,...464
Powered by FlippingBook