14
• abur cubur:
Vücuda yararl› olup olmad›¤› gözetilmeden rastgele ye-
nilen fleyler.
Abur cubur yemek sa¤l›¤›m›z› bozar.
• acayibine gitmek:
Yad›rgamak, tuhaf›na gitmek.
Her söylenene gülmesi acayibime gidiyordu.
• acele etmek:
Çabuk davranmak.
Okula yetiflmek için acele ediyor.
• aceleye gelmek:
Çabuk yap›ld›¤› için gereken özen gösterilmemifl olmak.
Bu kek, aceleye geldi¤i için istedi¤im gibi olmad›.
• aceleye getirmek:
1.
Zaman darl›¤›ndan dolay› birini aldatmak.
Sat›c›, aceleye getirerek çürük elmalar› da torbaya
koymufl.
2.
Gerekli zaman ayr›lmad›¤›ndan bir ifli bafltan savma
yapmak.
Aceleye getirdi¤i için yaz›s› kötü olmufl.
• acemi çaylak:
Deneyimsiz, toy, beceriksiz kimseler için söylenir.
Acemi çaylaklar gibi oynay›nca oyunu kaybettik.
• ac› çekmek:
1.
A¤r›, s›z› duymak.
Kolu k›r›ld›¤› için ac› çekiyor.
2.
Üzülmek, üzüntü içinde kalmak.
Dedem ölünce çok ac› çekmifltim.
Deyimler/013-023 21/07/2010 21:05 Page 14