 
          17
        
        
          • a盤›n› yakalamak:
        
        
          Bir kimsenin herhangi bir konudaki zay›fl›¤›n›, eksikli¤i-
        
        
          ni anlamak.
        
        
          A盤›n› yakalay›nca konuyu de¤ifltirmek zorunda kald›.
        
        
          • aç›k aç›k:
        
        
          1.
        
        
          Saklamaks›z›n, gizli yer b›rakmaks›z›n.
        
        
          Konuyu aç›k aç›k anlat›nca karars›zl›¤›m geçti.
        
        
          2.
        
        
          ‹çtenlikle.
        
        
          Aç›k aç›k anlatt›¤› olay beni de üzdü.
        
        
          • aç›k al›nla:
        
        
          Aln› aç›k olarak, tertemiz, baflar›yla.
        
        
          Bugüne kadar girdi¤i her iflten aç›k al›nla ç›kt›.
        
        
          • aç›k fikirli:
        
        
          Olaylar› ve yenilikleri iyi anlay›p gere¤i gibi karfl›layabi-
        
        
          len, düflündü¤ünü oldu¤u gibi söyleyebilen kimseler için
        
        
          kullan›l›r.
        
        
          Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, aç›k fikirli bir ki-
        
        
          fliydi.
        
        
          • aç›kgöz:
        
        
          Uyan›k davranarak ç›kar›n› sa¤layan, olanaklardan ya-
        
        
          rarlanmas›n› bilen kimseler için kullan›l›r.
        
        
          O kadar aç›kgöz ki herkesin zarar etti¤i bu iflten o ka-
        
        
          zanç sa¤l›yor.
        
        
          • aç›k kalpli:
        
        
          bk. aç›k yürekli
        
        
          • aç›k kap› b›rakmak:
        
        
          Gerekti¤inde bir konuya yeniden dönebilme olana¤› b›-
        
        
          rakmak, kesip atmamak.
        
        
          Hafta sonu için getirdi¤i öneriye aç›k kap› b›rakt›m.
        
        
          Deyimler/013-023  21/07/2010  21:05  Page 17