 
          18
        
        
          • aç›k kart vermek (birine):
        
        
          ‹flleri kendi ad›na yürütmesi amac›yla birine tam yetki
        
        
          vermek.
        
        
          ‹fllerimle bir süreli¤ine ilgilenmesi için ye¤enime aç›k
        
        
          kart verdim.
        
        
          • aç›k oturum:
        
        
          Toplumu ilgilendiren sorunlar›n, herkesin izleyebilece¤i
        
        
          biçimde aç›k olarak tart›fl›ld›¤› toplant›.
        
        
          Yap›lan aç›k oturumda ülkemizin ekonomik sorunlar› ele
        
        
          al›nd›.
        
        
          • aç›k saç›k:
        
        
          Ay›planabilecek ölçüde aç›k vücut, söz.
        
        
          Aç›k saç›k konuflmaya bafllay›nca çok utand›m.
        
        
          • aç›k seçik:
        
        
          Çok belirgin, çok aç›k.
        
        
          Ö¤retmenimizin aç›k seçik bir anlat›m› var.
        
        
          • aç›k sözlü:
        
        
          Sözünü esirgemeyen, gerçe¤i söylemekten çekinme-
        
        
          yen.
        
        
          Mert’i, aç›k sözlü bir çocuk oldu¤u için çok sevmifltim.
        
        
          • aç›kta kalmak:
        
        
          1.
        
        
          Görev yapacak yeri kalmamak.
        
        
          Belediyede bütün kadrolar dolu oldu¤undan babam
        
        
          aç›kta kald›.
        
        
          2.
        
        
          Evini yitirmek.
        
        
          Deprem nedeniyle birçok aile aç›kta kalm›flt›.
        
        
          • aç›ktan a盤a:
        
        
          Gizli olmayarak, herkesin görebilece¤i, anlayabilece¤i
        
        
          bir biçimde.
        
        
          Olay› aç›ktan a盤a anlat›nca hepimiz flafl›r›p kald›k.
        
        
          Deyimler/013-023  21/07/2010  21:05  Page 18