 
          310
        
        
          • laf› çevirmek:
        
        
          Konuflman›n sak›ncal› bir durum ald›¤›n› anlay›nca sö-
        
        
          ze baflka bir yön vermek.
        
        
          Hatas›n›n ortaya ç›kaca¤›n› anlay›nca laf› çevirmeye
        
        
          çal›flt›.
        
        
          • laf› de¤ifltirmek:
        
        
          Baflka konuya geçmek.
        
        
          Annem içeri girince laf› de¤ifltirdik.
        
        
          • Laf› m› olur (bir fleyin):
        
        
          Önemli de¤il, sözünü etmeye de¤mez, anlam›na gelir.
        
        
          Küçük bir yard›m bu. Laf› m› olur?
        
        
          • laf›n› bilmek:
        
        
          Sorumlulu¤unun bilincinde, tutarl›, ak›ll› uslu konuflmak.
        
        
          Ona güvenirim, laf›n› bilir o.
        
        
          • laf›n› etmek (bir fleyin):
        
        
          Onunla ilgili olarak konuflmak.
        
        
          Evdekiler bütün gece komflumuzun köpe¤inin laf›n› etti-
        
        
          ler.
        
        
          • laf› uzatmak:
        
        
          bk. sözü uzatmak.
        
        
          • laf iflitmek:
        
        
          Azarlanmak.
        
        
          Biraz sessiz olun, yoksa laf iflitece¤iz.
        
        
          • laf kald›rmamak:
        
        
          Kendisine dokunan bir söze dayanamay›p karfl›l›k verir
        
        
          bir yap›da olmak.
        
        
          Hiç laf kald›rmaz.
        
        
          • laf olsun diye:
        
        
          Belli bir amaç peflinde koflmayarak.
        
        
          Laf olsun diye söyledim.
        
        
          Deyimler/301-321  21/07/2010  21:01  Page 310