355
• p›l›y› p›rt›y› (p›l› p›rt›y›) toplamak:
Ayr›l›p gitmek amac›yla eski eflyalar›yla birlikte bütün
eflyalar›n› toplamak.
Art›k p›l›y› p›rt›y› toplaman›n zaman› gelmiflti.
• pire için (pireye k›z›p) yorgan yakmak:
Küçük bir istek u¤runa çok büyük bir zarar› göze almak.
Pire için yorgan yak›l›r m› hiç?
• pireyi deve yapmak:
Önemsiz bir olay› büyük bir sorun durumuna getirmek.
Sen her zaman pireyi deve yapars›n zaten.
• pisi pisine:
Bofluna, yok yere.
Pisi pisine aram›z bozuldu.
• pislik götürmek (bir yeri):
Bir yer pislik içinde olmak.
Bu evi pislik götürüyor.
• pis pis gülmek:
Baflkalar›n› sinirlendirecek biçimde ars›zca gülmek.
Ne diye pis pis gülüyorsun?
• piflkinli¤e vurmak:
Kötü bir davran›fla ald›r›fl etmemek.
Bir tart›flma ç›kmas›n diye ifli piflkinli¤e vurmufltu.
• piflmifl afla (so¤uk) su katmak:
Yoluna girmifl olan bir ifli bozacak davran›flta bulunmak.
Piflmifl afla su katman›n bir anlam› yok.
• piflmifl kelle gibi s›r›tmak:
Difllerini göstererek gereksiz yere aptalca gülmek.
Piflmifl kelle gibi s›r›taca¤›na gel de yard›m et.
• posas›n› ç›karmak:
Bir kimseden ya da bir nesneden haks›z ç›kar sa¤lama-
y› sonuna dek sürdürmek.
‹flçilerin posas›n› ç›kar›yordu.
Deyimler/343-363 21/07/2010 21:01 Page 355