360
• ray›na girmek:
bk. yoluna girmek.
• ray›na oturmak:
Bir ifl, amaca uygun olarak geliflmek.
Sonunda ifl ray›na oturdu.
• rekor k›rmak:
Eskisinden daha iyi sonuç elde etmek.
Bu ay sat›fllar›m›zda rekor k›rd›k.
• rengi atmak (uçmak, kaçmak):
1.
Bir kimsenin korku, heyecan gibi nedenlerle benzi sa-
rarmak.
Birden beni karfl›s›nda görünce rengi att›.
2.
Bir fleyin rengi solmak.
Günefl ›fl›¤›ndan perdelerin rengi atm›fl.
• renkten renge girmek:
Çok s›k›lmak, çok utanmak.
Yalan söyledi¤imi anlay›nca renkten renge girdim.
• renk vermemek:
Duygular›n›, düflüncelerini belli etmemek; bildi¤i bir fle-
yi bilmez gibi görünmek.
Bir fley olmam›fl gibi davran›yor, renk vermemeye çal›-
fl›yordu.
• resmiyete
(*)
dökmek (bir ifli):
Resmî bir nitelik vermek.
Tasarlad›¤›m›z flu ifli resmiyete dökmenin zaman› geldi.
• rol kesmek (yapmak):
‹çtenlikle davran›yormufl gibi görünmek.
Ben onun rol kesti¤ini düflünüyorum.
• rol oynamak:
Bir kimsenin bir iflin gerçekleflmesinde etkisi olmak.
O, bu derne¤in kurulmas›nda önemli bir rol oynad›.
(*) resmiyet:
Devlet ifllerine özgü, senli benli olmama durumu.
Deyimler/343-363 21/07/2010 21:01 Page 360
