359
• rahmetli olmak:
Ölmek.
Dedesi iki y›l önce rahmetli olmufltu.
• rahmet okutmak (biri, di¤erine):
Bir kimse, eskisinden daha kötü ç›kmak.
Yeni flefimiz gidene rahmet okutuyor.
• Ramak
(*)
kald›:
Az kals›n olacakt›, anlam›nda söylenir.
Bebe¤in balkondan düflmesine ramak kalm›flt›.
• rast gelmek:
1.
Ummad›¤› hâlde karfl›laflmak.
Yolda babama rast geldim.
2.
(Bir fley) Düflünülmedi¤i hâlde pay›na düflmek.
Pastan›n en büyük parças› bana rast geldi.
3.
(At›lan fley) Hedefi bulmak.
At›fllar›m›n hepsi rast geldi.
4.
(‹fl) ‹ste¤e uygun olmak.
Rast gelince hiç düflünmedim.
• rast getirmek:
1.
Bir fleyi ya da bir kimseyi umulmad›k bir zamanda ve
yerde bulmak.
Allah rast getirdi, ben de sizi ar›yordum.
2.
Uygun bir durum sa¤lamak.
Allah iflinizi rast getirsin.
• rast gitmek:
‹fl, istenilen yönde geliflmek.
‹flleri rast gitti, bir ma¤aza daha açt›.
• raydan (ray›ndan) ç›kmak:
Düzeni bozulmak, altüst olmak.
Ekonomik durum raydan ç›kt›.
(*) ramak:
Az bir fley.
Deyimler/343-363 21/07/2010 21:01 Page 359
