356
• posta koymak:
Bir kimseyi korkutmak.
Posta koyarak istedi¤ini elde edece¤ini san›yor.
• post elden gitmek:
Öldürülmek.
Neredeyse post elden gidiyordu.
• post kavgas›:
Bir makam› ele geçirme mücadelesi.
Post kavgas› yapaca¤›n›za iflinizin sorumlulu¤unu yeri-
ne getirin.
• postu kurtarmak:
Öldürülmekten kurtulmak.
Son anda postu kurtard›.
• postu sermek:
K›sa bir süre için gitti¤i yerde sayg›s›zca, sorumsuzca
uzun süre kalmak.
Gelip postu serdiler, bir fley diyemedim.
• pot k›rmak:
bk. gaf yapmak.
• puan tutturmak:
Gerekli puan› elde etmek.
‹stedi¤i puan› tutturdu.
• punduna
(*)
getirmek (pundunu bulmak):
Bir fley yapmak için uygun zaman› seçmek.
Punduna getirip söyledim.
• pusu kurmak:
Sald›raca¤› kimseye görünmemek için bir yerde gizle-
nip beklemek.
Pusu kurup öldürmüfller onu.
(*) punt:
Uygun zaman, f›rsat.
Deyimler/343-363 21/07/2010 21:01 Page 356
