384
• su gibi akmak:
1.
Zaman h›zl› geçmek.
Zaman›n nas›l geçti¤ini anlayamad›k, su gibi akt›.
2.
(Para, yiyecek vb.) Bol bol gelmek.
Para su gibi ak›yordu.
• su gibi bilmek (okumak):
Yanl›fls›z, eksiksiz bilmek (okumak).
Bu konuyu su gibi biliyordu.
• su gibi gitmek:
Bol bol harcanmak.
Tatildeyken para su gibi gitti.
• Su götürmez:
Baflka bir yorum yapmak uygun olmaz, anlam›nda söy-
lenir.
Terbiyesizli¤i su götürmez.
• su götürür yeri olmamak:
Baflka biçimde yorumlanacak bir yönü olmamak.
Bu davran›fl›n›n su götürür yeri yok.
• su içinde kalmak:
Çok terlemek.
S›caktan su içinde kalm›flt›.
• su kat›lmam›fl:
Bir etkiyle de¤iflmemifl, bozulmam›fl; kendine özgü
özelliklerini koruyan.
Su kat›lmam›fl bir köylüydü.
• su koyuvermek:
1.
Sözünde durmamak.
Yapaca¤›m dedin, ama su koyuveriyorsun.
2.
Tats›zl›k ç›karmak.
Su koyuverip insanlar›n huzurunu bozma.
Deyimler/364-384 21/07/2010 21:01 Page 384