388
• sürüncemede kalmak (bir ifl):
Bofl yere gecikmek, uzamak.
Evi boyatma ifli sürüncemede kald›.
• sürtüp durmak:
Amaçs›z, iflsiz güçsüz bir durumda orada burada gezip
durmak.
Bütün gün sürtüp duruyor.
• sürü sepet:
Birçok kimse ya da fley.
Parkta sürü sepet insan vard›.
• sürüsüne bereket:
Pek çok, pek bol.
Bahçedeki çiçeklere bak, sürüsüne bereket.
• süsleyip püslemek:
Özenle süslemek.
S›n›f›m›z› süsleyip püsledik.
• süsü vermek (kendisine, herhangi bir fleye):
Kendisinde ya da herhangi bir fleyde üstün bir nitelik
varm›fl gibi göstermek.
Kendisine sanatç› süsü verirdi.
• süt dökmüfl kedi gibi olmak (süt dökmüfl kediye
dönmek):
Suçlular›n korkakl›¤› ve çekingenli¤i içinde olmak.
O konu aç›l›nca süt dökmüfl kedi gibi oluyordu.
• süt kuzusu:
1.
Korunmas› gerekli küçük çocuklar için söylenir.
O daha süt kuzusu, dikkatli davran ona.
2.
Çok nazl› büyütülmüfl kimseleri nitelemek için de söy-
lenir.
Süt kuzusu gibi davranmay› b›rak.
Deyimler/385-404 21/07/2010 21:01 Page 388