394
• flom a¤›zl›:
Sürekli kötü fleyler olaca¤›n› öne süren ve sözlerinin
u¤ursuzluk getirece¤inden korkulan kimseleri nitelemek
için söylenir.
fiom a¤›zl›n›n biri o.
• flov
(*)
yapmak:
Kendisini oldu¤undan farkl› gösterecek davran›fllarda
bulunmak.
fiov yapman›n bir anlam› yok.
• flöyle bir:
Üstünkörü, üzerinde durmayarak, önem vermeyerek.
fiöyle bir okudum.
• flöyle böyle:
1.
Ne iyi, ne kötü.
Durumumuz flöyle böyle, idare ediyoruz.
2.
Afla¤› yukar›, yaklafl›k olarak.
fiöyle böyle dört ay önceydi.
• flu bu:
Birtak›m kimseler, nesneler.
fiu bu derken bir sürü insan davet etmiflim.
• flu hâlde:
Öyleyse, bu durum karfl›s›nda.
fiu hâlde biz geri dönece¤iz.
• flundan bundan konuflmak:
bk. havadan sudan konuflmak.
• fiunu bunu bilmem:
‹tiraz kabul etmem, anlam›nda söylenir.
fiunu bunu bilmem, sen de geleceksin.
• fiüphe yok:
Baflka türlü olamaz, anlam›nda kullan›l›r.
fiüphe yok ki siz hakl›s›n›z.
(*) flov:
Gösteri.
Deyimler/385-404 21/07/2010 21:01 Page 394
