88
• bafl kald›rmak:
Yasalara, yöneticilere karfl› gelmek, ayaklanmak.
Bask›lara dayanamayan halk, sonunda bafl kald›rm›flt›.
• baflköfleye kurulmak:
Sayg›n olmad›¤› hâlde sayg›n kifliler için ayr›lm›fl yere
oturmak.
Salonda baflköfleye kurulunca, herkes tepki gösterdi.
• bafll› bafl›na:
Kendi bafl›na, tek bafl›na.
Ev han›ml›¤› da bafll› bafl›na bir meslektir.
• bafl sa¤l›¤› dilemek:
Ölen bir kimsenin yak›nlar›na, ac›lar›n› paylaflma sözle-
ri söylemek.
Komflumuza bafl sa¤l›¤› diledim.
• bafl sallamak:
Karfl›s›ndakinin sözlerini onaylayan davran›fllarda bu-
lunmak.
Her söyledi¤ime bafl sallaman do¤ru de¤il.
• bafl tac› etmek (birini):
Çok de¤er vermek.
En küçük o oldu¤undan, onu bafl tac› ederdik.
• bafltan afla¤›:
Bütünüyle, bafltan sona kadar.
Gazeteyi bafltan afla¤› okudum.
• bafltan bafla:
bk. bafltan afla¤›.
• bafltan ç›karmak:
Do¤ru yoldan sapt›rmak, ayartmak.
Onu bafltan ç›kar›p sigaraya al›flt›rm›fllar.
• bafltan savma:
Üstünkörü, özen göstermeden.
Bafltan savma bir ifl yapt›n.
Deyimler/079-089 21/07/2010 21:04 Page 88