 
          95
        
        
          • bilgiçlik taslamak:
        
        
          Bilmedi¤i hâlde bilir geçinmek.
        
        
          Bu adam da her konuda bilgiçlik taslar.
        
        
          • bilir bilmez:
        
        
          Ne bildi¤ini, ne bilmedi¤ini düflünmeden anlam›na gelir.
        
        
          Bilir bilmez konuflur.
        
        
          • bin piflman olmak:
        
        
          Yap›lan iflin yanl›fll›¤›n› anlay›p dövünmek.
        
        
          Onunla bar›flt›¤›ma bin piflman oldum.
        
        
          • binde bir:
        
        
          Çok seyrek olarak anlam›nda söylenir.
        
        
          Buralardan binde bir araba geçer.
        
        
          • bin dereden su getirmek:
        
        
          Bir kimseyi kand›rmak için birçok neden ileri sürmek.
        
        
          Kendini hakl› ç›karmak için bin dereden su getirdi.
        
        
          • bindi¤i dal› kesmek:
        
        
          Gerekli, yararl› bir fleyi, gereksiz ve yarars›z bir duruma
        
        
          getirmek.
        
        
          Bu davran›fl›yla bindi¤i dal› kesti.
        
        
          • bini bir paraya:
        
        
          Pek çok ve çok s›k anlam›na gelir.
        
        
          Onda yalan›n bini bir paraya.
        
        
          • Bin yafla:
        
        
          Davran›fl›ndan memnun olunan kimseler için kullan›l›r.
        
        
          Çok güzel, bin yafla sen!
        
        
          • bin piflman olmak:
        
        
          Çok piflmanl›k duymak.
        
        
          Benimle karfl›laflt›¤›na bin piflman olmufltur.
        
        
          • bir a¤›zdan:
        
        
          Hep birlikte, beraberce, hep birden.
        
        
          fiark›y› bir a¤›zdan söyledik.
        
        
          Deyimler/090-100  21/07/2010  21:03  Page 95