Neter Tua, alt›n taht›nda otururken ve herkes ona bakar-
ken, onun gözleri yaln›z bir yüzü ar›yordu; o da uzun boylu ve
yi¤it komutan Rames’in yüzüydü. Sonunda gözleri onun göz-
leriyle karfl›laflt›.
Gece oldu; Neter Tua odas›nda yaln›z oturuyordu. Kraliçe
olman›n tüm sanlar›n› düflünüyordu. Fakat kendisine “Tanr›-
ça” diyen milyonlar›n üstündeki bu egemenli¤in yaflam›n›
nas›l etkileyece¤ini ö¤renmek istiyordu. Gerçe¤i ö¤renmek,
gelece¤i bilmek ve kötü olsa bile ona karfl› gelmek istiyordu.
Odas›n›n kap›s›na gitti ve bir hizmetçiye Bayan Asti’yi ça¤›r-
mas›n› söyledi. Bir süre sonra uzun boylu, soylu görünüfllü
Asti geldi. Elli yafl›nda olmakla birlikte, saçlar› henüz a¤arma-
m›flt›.
– Hizmetçiniz beni ça¤›rd›¤›nda tap›nmaktayd›m, dedi.
Gelmekte geciktimse, majesteleri beni ba¤›fllas›n, diyerek
yerlere kadar e¤ildi.
Kraliçe onu kald›r›p öptü.
– Bu yüksek sanlar› tafl›maktan yoruldum. Bana Tua de,
ey annem! diye konufltu.
– Sorun nedir? Taç size a¤›r m› geliyor? diye sordu Asti.
– Evet anne, onun a¤›rl›¤› bafl›m› çatlatacak gibi geliyor.
Yorgunum, ama uyuyam›yorum. Söyle bana, flölenden sonra,
Firavun kurulu niçin toplad›? Mermes üyelerden biriydi, o hâl-
de bilmeniz gerekir. Kurula ben niçin ça¤r›lmad›m?
– Peki söyleyece¤im, dedi Asti. Çünkü, senin evlenmen
üzerine konuflacaklard›.
34