Bu dostluk gösterisi karfl›s›nda duygulanm›flt›m. Bütün
param› ona verdim. Yedi flilindi. Bir bölümüyle yiyecek içecek
al›p, yatakhanede ziyafet çekmeyi önerdi. Kabul ettim. Getir-
diklerini herkese bölüfltürdü.
O gece, çocuklar›n konuflmalar›ndan okul üzerine birçok
fley ö¤rendim. Bay Creakle, her gün ö¤rencileri s›raya dizer,
ac›mas›zca k›rbaçlarm›fl. Tahta bacakl› kap›c›n›n ad› Tungay
(Tungey)’mifl. Müdürün sa¤ kolu olan bu adam, ö¤retmenler-
le ö¤rencilerin en büyük düflman›ym›fl. Bay Mell, iyi bir insan-
m›fl, çok az ücret ald›¤› için do¤ru dürüst geçinemiyormufl.
Steerforth, yatmadan önce yan›ma gelip, beni koruyaca-
¤›na söz verdi.
* * *
Yeni ö¤retim y›l›; ertesi gün Bay Creakle’›n, bizlere tehdit-
ler savuran konuflmas›yla aç›ld›. Hepimiz korkudan tafl kesil-
mifltik. Bana yaklaflt›. Elindeki sopay› göstererek:
– Bu da senin kadar ›s›rmas›n› bilir, dedi ve vurmaya bafl-
lad›.
Çocuklar› dövmekten zevk ald›¤›n› görüyordum. En çok
daya¤› iyi yürekli Traddles yiyordu. Bir kez, arkadafl›n› ele
vermemek için günlerce k›rbaçlanmay› göze alm›flt›.
K›sa bir süre sonra, s›rt›ma ast›klar› kartonu ç›kard›lar.
Bir gün Bay Mell, s›n›fta çocuklar›n gürültüsüne dayana-
may›p elindeki kitab› masaya vurup:
25