iliflti. Üzerinde iri harflerle, “Dikkat, ›s›r›r!” yaz›yordu. Hemen
kürsünün üzerine ç›kt›m. Korkuyla çevreme bak›n›rken Bay
Mell geri dönmüfltü. Orada ne yapt›¤›m› sordu.
– Ba¤›fllay›n efendim. Köpekten çok korkar›m, dedim.
– Hangi köpekten söz ediyorsunuz?
– fiu kartonda yaz›l›, dikkat etmemiz istenenden.
– O gerçek köpek de¤il; bir çocuk. Bu yaz›y› s›rt›na as-
mam› istediler.
Kartonu s›ran›n üzerinden al›p s›rt›ma ast›.
Duvara ya da a¤aca yaslanacak olsam, tahta bacakl› ka-
p›c›n›n gürleyen sesini duyuyordum:
– Hey, Copperfield! Yaz›y› gizlemeye çal›flma!
Bay Mell ile çal›flmaya bafllad›m. Murdstone’lardan kur-
tuldu¤um için, verilen ödevleri zorlanmadan yap›yordum. Ö¤-
retmenim, ders d›fl›nda benimle pek konuflmazd›. Günlük ifl-
lerini bitirince, bir köfleye çekilip flüt çalard›.
Okulun aç›lmas›na birkaç gün kala, kap›c› her yan› temiz-
lemeye bafllad›. Bir gün Bay Mell, Okul Müdürü Bay Creakle
(Krik›l)’›n gelece¤ini haber verdi. Geldi¤i akflam, hemen beni
yan›na ça¤›rtt›. Odas›na girer girmez ilk sözü:
– Senin difllerini törpülemek gerekir, oldu. Tahta bacakl›
kap›c›ya dönerek sordu:
– Buraya geldi¤i günden beri neler yapt›?
– fiimdilik bir fley yapmaya f›rsat bulamad›.
Bay Creakle, kendisine biraz daha yaklaflmam› istedi.
23