kaç›nmam› sal›k verdi. Steerforth’u gözü tutmam›flt›. Sonra
as›l konuya girdi:
– Babam›n yard›mc›s› Bay Uriah Heep (Uriyah Hep)’i
gördün mü?
– Uriah burada m›?
– Her gün Bay Waterbrook’un yaz›hanesine geliyor. Ba-
bama ortak olmaya haz›rlan›yor san›r›m.
– Bunu kesinlikle engellemelisin.
– Uriah çok sinsi. Babam›n zay›f yanlar›n› biliyor. Onu,
kendisi olmazsa ifllerin yürümeyece¤ine inand›rm›fl.
Kap› aç›l›nca konuflmay› kestik; gelen Bayan Waterbro-
ok’tu. Ertesi akflam verece¤i yeme¤e beni de ça¤›rd›.
* * *
Waterbrook’lardaki yemekte Uriah Heep de vard›. Cam
gibi gözlerini Agnes’le benden ay›rm›yor, her davran›fl›m›z›
izliyordu.
Bay Traddles (Tred›ls)’›n geldi¤ini söylediler. Birden, Sa-
lem Okulu’nda iskelet resimleri çizen arkadafl›m gözümün
önüne geldi.
Bay Waterbrook’a, onun nas›l biri oldu¤unu sordum. Baro-
ya girmeye haz›rland›¤›n› ve resim yapma yetene¤i oldu¤unu
söyledi. Bu s›rada, yeme¤in haz›r oldu¤u bildirildi. Yemek sa-
lonunda onunla konuflabildim. Daha sonra yukar› ç›kt›¤›m›zda,
51
