– Al›n yaz›s›n› kimse de¤ifltiremez Bay David. Yaflayacak
günüm kalm›flsa baflar›r›m. Tanr› yard›mc›m olsun.
Beline ip ba¤lad›lar. Denize atlay›p azg›n dalgalara karfl›
yüzmeye bafllad›. Yaralan›nca karaya çektiler. Yüzü kan için-
deydi. Gemidekilerden biri dire¤e t›rmanm›fl, flapkas›n› sall›-
yordu. Ham, yeniden suya atlad›. Büyük bir çaba harcayarak
geminin yan›na vard›. ‹çine girer girmez, tekne sulara gömüldü.
Ham’i k›y›ya çektiklerinde ölmüfltü. Onu en yak›n eve ta-
fl›d›lar. Biraz sonra, tan›d›k bal›kç›lardan biri kap›dan sesle-
nip k›y›ya bir ceset vurdu¤unu bildirdi. Kim oldu¤unu sordu-
¤umuzda yan›t vermedi. Hemen d›flar› kofltuk. Emily’yle de-
niz kabuklar› toplad›¤›m›z kumsalda, eski bir tekne kal›nt›s›-
n›n yan›nda yatan ölü beden, Steerforth’undu.
Kasabaya gidip cenaze levaz›matç›s› Joram (Joram)’a
u¤rad›m. Ölüyü, gece Londra’ya götürece¤imi söyleyerek ge-
reken haz›rl›klar›n yap›lmas›n› istedim. Hava karar›nca, Ste-
erforth’un tabutunu arabaya yerlefltirip yola ç›kt›m.
Evin kap›s›n› açan hizmetçiye:
– Bayan Steerforth’la görüflmek istiyorum. Kendisini afla-
¤›da bekledi¤imi bildirin lütfen, dedim.
Hizmetçi, az sonra merdivenlerden inip yan›ma geldi.
Bana; Bayan Steerforth’un hasta oldu¤u için afla¤› inemeye-
ce¤ini, e¤er yatak odas›nda kabul etmek zorunda kal›fl›n› hofl
görürsem, benimle görüflmekten k›vanç duyaca¤›n› bildiren
sözlerini aktard›.
85
