Sonraki günleri çal›flarak geçirdim. Yeni kitab›m› tamam-
lamadan Dover’dan ayr›lmamaya karar vermifltim.
Ünüm yay›ld›kça ‹ngiltere’nin birçok yerinden mektuplar
ya¤maya bafllam›flt›. Okuyup yan›tlamak çok zaman›m› al›-
yordu. Traddles’tan yard›m istedim. Yaz›flmalar›m için, onun
yaz›hanesinin adresini kullanmaya bafllad›m. Sophie:
– Tom’un yak›nda bir sekreter tutmas› gerekecek. Bu ifl
için kendimi haz›rl›yorum, dedi.
O gittikten sonra:
– Kar›n çok sevimli, dedim.
– Gerçekten öyledir. Ev ifllerinden zaman bulabildikçe
bana yard›m ediyor.
Ad›ma gelen mektuplardan biri de, Traddles’› ac›mas›zca
dövdü¤ü için hiç ba¤›fllayamayaca¤›m, Creakle’dand›. Mek-
tubu Traddles’a gösterince, o da flafl›rm›flt›.
– Okul müdürünüz Creakle m›? fiafl›rd›m do¤rusu.
– Yarg›ç olmufl. Beni Middlesex (Mid›lseks)’e ça¤›r›yor.
Ceza evi için kendi buluflu olan uygulama yöntemini göster-
mek istiyor. Birlikte gidelim mi?
– Neden olmas›n?
Creakle’a mektup yaz›p Traddles ile birlikte gelece¤imizi
bildirdim.
Ceza evi oldukça büyüktü. ‹çini gezerken 27 numaral›
hücredeki tutuklunun örnek bir kifli oldu¤unu söyledi. Onu
gördü¤ümüzde, ikimiz de çok flafl›rd›k. Bu kifli Uriah Heep’ti.
90