Ned, birkaç gemiciyle birlikte güverteye döndü.
Elinde iri bir z›pk›n vard› ve bu z›pk›na uzunca bir ip
ba¤lanm›flt›. Adamlar sandal› denize indirdiler. Dört ge-
mici kürek çekiyordu; birisi de dümendeydi. Biz üç ar-
kadafl da sandaldayd›k. Ned elinde m›zrak, sandal›n
bafl›nda duruyor, biz de sandal›n arkas›nda oturuyor-
duk.
Ned z›pk›n›n ipine bir de f›ç› ba¤lad›. Dugong uyu-
yordu, böylece iflimiz kolaylacakt›.
Hayvana alt› metre yaklafl›nca, Ned birden m›zra¤›-
n› savurdu; fakat ayn› anda hayvan ortadan kayboluver-
di. Ancak z›pk›n hedefini bulmufl, suyun üstü k›pk›rm›z›
kan olmufltu.
Ned:
– Kürek çekin, diye ba¤›rd›. Z›pk›n›m› almal›y›m.
Su yüzündeki f›ç› z›pk›n›n yerini belli ediyordu. Z›p-
k›n› sudan çekip dugongu izlemeye bafllad›k.
Hayvan› görebiliyorduk; çünkü nefes alabilmek için
ara s›ra su yüzüne ç›k›yordu. Birkaç kere hayvana ol-
dukça yaklaflt›k; ancak Ned’in z›pk›n›n› atmas›na f›rsat
kalmadan dald›.
Bir saat geçmiflti, hâlâ bir hareket yoktu. Gemiciler,
kürek çekmekten yorulmaya bafllam›flt›. ‹zlemekten vaz-
geçmenin daha iyi olaca¤›n› düflünmeye bafllam›flt›m ki,
dugong düflüncesini de¤ifltirip üzerimize sald›rd›.
Dehflete kap›ld›m. O zamana kadar hayvan› hep ar-
kadan görmüfltüm. fiimdiyse genifl a¤z›n› açm›fl, üzeri-
47
