– Geçenlerde yay›mlanan ve herkesçe be¤enilen
“Don Kiflot” adl› kitaba bak›l›rsa, siz Senyora Dulsinea’y›
hiç görmemiflsiniz. Kendi düflünüzde yaratt›¤›n›z, gönlü-
nüze göre süsleyip bezedi¤iniz düflsel bir kifliymifl o.
– Dulsinea’n›n gerçekten var olup olmad›¤›n› Tanr›
biliyor. Eflsiz Dulsinea’y› inceden inceye tüm ayr›nt›lar›y-
la anlatmak beni aflar. Onu, mermer ya da bronz üstüne
resmedebilmek için üstün nitelikleriyle canland›rabiliyo-
rum gözümde. Güzellikte eflsiz, sayg›n ama kibirsiz...
Âfl›k ama dürüst, iyi yürekli, do¤ufltan ince, atadan soy-
lu bir insan olarak düflünüyorum.
– Soy sop konusunda, flövalye romanlar›n› dolduran
öbür han›mlarla yar›flamaz san›r›m.
– Güzellik, en alt tabakadan gelen kad›n› bile soylu
k›lar. Soy sopsa kandan de¤il, erdemden gelir. Basit
ama erdemli kifli, yüksek mevkideki soylu ama suça e¤i-
limli insandan daha sayg›ya de¤erdir.
– Senyör Don Kiflot, diye söze bafllad› düfles. Bun-
dan böyle Senyora Dulsinea’n›n varl›¤›na kendim inan-
d›¤›m gibi, herkese Toboso’da Senyora Dulsinea ad›nda
bir kad›n›n yaflamakta oldu¤unu, Don Kiflot gibi yi¤it bir
insan›n sevgisine de¤er oldu¤unu göstermeye çal›flaca-
¤›m. Bu benim için onurlar›n en büyü¤üdür.
– Soyludur benim Dulsinea’m, Truva denince güzel
Helen, ‹spanya denince Cava’n›n akla gelifli gibi, do¤du-
¤u kent onun ad›yla birlikte an›lacak. Sanço’ya gelince,
gezginci flövalye seyislerinin en flakac›lar›ndan biridir.
47
