gelenek vard›r. Bu ünlü adan›n bafl›na geçen, biraz güç
ve kar›fl›k sorular› çözümlemek zorundad›r. Böylece,
halk yeni valinin zekâs›n› ölçer.
Tam bu s›rada, duruflma salonuna iki adam girdi.
Bunlardan biri köylü, öteki de terziydi.
– Say›n Vali, dedi terzi. Bu adamdan davac›y›m. Bu
adam bir kumafl getirdi. “Bundan bir kaput ç›kar m›?” de-
di. Kumafl› al›p bakt›m, “ç›kar,” dedim. Bu kez, kumafl›n
bir bölümünü yürütece¤imi sanm›fl olmal›, “iki tane ç›kar
m›?” diye sordu. Akl›ndan geçenleri kestirdi¤im için
“Evet,” dedim. O gizli hesaplar›nda direnerek say›y› yük-
seltti, ben de “Evet,” demeyi sürdürdüm. Böylece befle
kadar ç›kt›k. Az önce kaputlar› almaya geldi, ben de ver-
dim. Ama paras›n› ödemedi¤i gibi benden kumafl›n pa-
ras›n› da istedi.
– Do¤ru mu? diye sordu Sanço.
– Do¤ru, dedi köylü. Yaln›z emredin de, bana dikti¤i
kaputlar› bir göstersin.
Terzi, cebinden befl tane ufac›k kaput ç›kar›p göster-
di.
– ‹flte efendim, befl kaput! Dikiminde en küçük bir
yanl›fl varsa, kumafltan bir santim çald›msa her cezaya
raz›y›m.
– Bu sorunu daha çok uzatmak gereksiz, dedi San-
ço. Terzi el eme¤inden, köylü de kumafl›ndan vazgeçe-
cek. Kaputlar› da çocuklara verirsiniz oynarlar.
Bu karar karfl›s›nda kendinden geçen dinleyiciler, bir
58