Elini uzatsa ona dokunabilecekti. Evet, Fagin orada duruyor-
du. Onun yan›nda da, öfkeden ya da korkudan bembeyaz ke-
silmifl, han›n d›fl›nda karfl›laflt›¤› o adam vard›.
Bir saniye sonra bütün hayaller kayboldu. Fakat bu sahne
öylesine canl›yd› ki, bir türlü gözlerinin önünden silinmiyordu.
Oliver, bir an sessizce durdu ve sonra pencereden bahçe-
ye atlayarak yüksek sesle “‹mdat!” diye ba¤›rd›.
Bütün hizmetçiler koflufltular. Oliver’›n a¤z›ndan ç›kan tek
söz “Fagin, Fagin!” oldu.
Bay Giles, eline kal›n bir sopa alarak:
– Fagin bir adam m›? Nereye do¤ru gitti? diye sordu.
– fiuraya!
Bay Giles kofltu, arkas›ndan da Brittles. Oliver’la Dr. Los-
berne de kofluya kat›ld›. Fakat, çocu¤un gördü¤ünü söyledi-
¤i iki adam› hiçbir yerde bulamad›lar.
– Oliver, san›r›m bir rüya gördün, dedi Dr. Losberne.
– Hay›r, rüya de¤ildi efendim. Yafll› Fagin’i gördüm. Emi-
nim. ‹kisini de gördüm. fiu anki kadar gerçektiler.
– Öteki adam kimdi?
– Handan ç›karken karfl›laflt›¤›m adamd›. Gözlerimiz bir-
birine tak›l› kalm›flt›. Bunlar rüya de¤il, gerçekti.
– Çok garip.
Yine o iki adam› aramaya koyuldular; fakat hiçbir sonuç
elde edemediler. Ertesi günü Bay Giles, bu iki yabanc› hak-
k›nda soruflturma yap›lmas› için bütün hanlara adam gön-
derdi; fakat kimseden bir fley ö¤renilemedi. Böylece bu garip
ziyaret tamamen bir s›r olarak kald›.
111