yatard›. Okula, kiliseye gitmek, belirli saatlerde eve dönmek
zorunda de¤ildi. Dövüflmesini kimse yasaklamam›flt›. ‹stedi¤i
kadar yüzer, bal›k tutar, gece istedi¤i saatte yatard›. Y›kan-
mak, çamafl›r de¤ifltirmek gibi bir derdi yoktu. Yaflama renk
katan ne varsa hepsini yap›yordu.
– Selâm Huckleberry!
– Selâm. Buna ne dersin?
– Kaskat› olmufl. Nereden buldun bu ölü kediyi?
– Sat›n ald›m.
– Ne ifle yarar ki ölü kediler?
– Si¤illeri iyilefltirir.
– Ben daha etkili bir ilâç biliyorum: A¤aç kovuklar›nda bi-
rikmifl sular. Hiç denedin mi?
– Denemeye de¤mezmifl.
– Kimden duydun bunu?
– Bob Tanner (Bab Tan›r), Jeff Thatcher’a söylemifl. Ora-
dan Johnny Baker (Cony Bek›r), Jim Hallis (Cim Helis), Ben
Rogers arac›l›¤›yla bana anlatan zenciye kadar yay›lm›fl.
– Onlar›n hepsi yalanc›d›r. Zenci çocu¤u tan›m›yorum
ama tan›d›klar›m›n aras›nda yalan söylemeyen yoktu. Bob
Tanner nas›l yapm›fl bunu?
– Mantarl› bir a¤aç kovu¤undaki ya¤mur suyuna sokmufl
elini.
– Gündüzün, yüzü a¤aca dönük olarak m›?
– Öyle san›yorum.
18
