Konuflmalar› rüzgâr›n ›sl›¤› gibidir. Ölüyü götürürlerken “fiey-
tan ölüyü götürüyor, kedi fleytan› izliyor. Si¤illerim, siz de ke-
diyi izleyin!” diyeceksin.
– Daha önce denedin mi?
– Hay›r. Ama Hopkins ana söyledi.
– Öyleyse do¤rudur. Hopkins ana korkunç bir cad›ym›fl.
– Bilmez olur muyum? Babama da büyü yapm›fl. Babam
kendi anlat›yor. Bir gün karfl›s›na ç›k›p fal›na bakmak istemifl.
Babam, yerden büyük bir tafl al›p f›rlatm›flsa da tutturama-
m›fl. O gece s›z›p kald›¤› yerden düflüp kolunu k›rm›fl babam.
– Çok korkunç. Baban nas›l anlam›fl kendisine büyü yap-
t›¤›n›?
– Babam hemen anlar böyle fleyleri. Büyücü gözlerini
k›rpmadan birine bak›yor, üstelik bir fleyler de m›r›ldan›yorsa
büyü yap›yor demekmifl.
– Ölü kediyi ne zaman kullanacaks›n?
– Bu gece ruhlar Hoss Williams (Hos Vily›ms)’› almaya
geldiklerinde.
– Onu cumartesi günü kald›rd›lar. fieytanlar onu çoktan
alm›fllard›r.
– Saçmal›yorsun. fieytanlar ölüyü gece yar›s›ndan önce
alamazlar. Cumartesi gece yar›s›nda, kutsal pazar gününe
girilir. fieytanlar o gün ortalarda dolaflmazlar.
– Hakl›s›n. Bunu düflünemedim. Ben de geleyim mi?
– Korkmazsan gelebilirsin.
20