Yanaklar› k›pk›rm›z› olmufltu. Tom onu dudaklar›ndan öptü.
– ‹flte flimdi her fley tamamland› Becky. Bundan sonra
benden baflkas›n› sevemez, benden baflka kimseyle evlene-
mezsin. Söz mü?
– Söz veriyorum. Sen de benden baflkas›yla evlenmeye-
ceksin Tom.
– Do¤rusu da budur. Sonra, okula gidip gelirken birlikte
yürüyece¤iz. Toplant›lara birlikte gidece¤iz.
– Ne güzel. Bunlar› bilmiyordum.
– Öyle e¤lenceli olur ki. Amy Lawrence’la ben...
Becky’nin iri iri aç›lm›fl mavi gözlerini görünce yapt›¤› yan-
l›fl› anlay›p sustu.
– Ah, Tom! Demek senin ilk niflanl›n de¤ilim.
A¤lamaya bafllam›flt› Becky. Tom:
– Amy Lawrence’› hiç sevmiyorum art›k. Ne olur a¤lama!
dedi.
– Öyle bir seviyorsun ki...
Bafl›n› duvara dayay›p a¤lamas›n› sürdürdü. Tom, onu
yat›flt›r›c› sözlerle yumuflatmaya çal›flt›ysa da baflaramad›.
Daha fazla yalvarmay› onuruna yediremeyip bahçeye ç›kt›.
Çok huzursuzdu. Becky’nin de d›flar› ç›kmas›n› bekledi. O
ç›kmay›nca kendisi s›n›fa döndü. K›z hâlâ a¤l›yordu.
– Becky, ben yaln›zca seni seviyorum, dedi k›r›k bir sesle.
K›z›n h›çk›r›klar› daha da artt›.
Tom, en de¤er verdi¤i fleyi ç›kard› cebinden. Pirinç bir
30