son flanss›zl›klar› konufluldu. M. Tréville, mutluluktan
k›pk›rm›z› kesilen D’Artagnan’›n sa¤l›¤›na içmiflti. Sonra
geçmiflten söz açt›:
– Ah, iyi yürekli Kral Henri! Her zaman at üzerindey-
di. Ben o zaman çok gençtim. Sizin baban›z delikanl›y-
d›, benden birkaç yafl daha büyüktü. Kralla birlikte sa-
vaflt›. Ne k›l›ç vurufllar› vard› ama! ‹nan›yorum ki, o¤lu
da onu aratmayacak... Oo, geç kal›yoruz. Saraya gitme-
nin zaman›...
Kral, avdan henüz dönmemiflti. Silâhflorlar yar›m sa-
at kadar beklemifllerdi ki, kap›lar aç›ld›. Majesteleri gel-
miflti.
D’Artagnan’›n yüre¤i h›zl› h›zl› çarpmaya bafllam›flt›.
XIII. Louis göründü. Üzerinde av giysileri vard›. Üstü
bafl› toz içindeydi. Daha önceden tan›d›¤› Athos, Port-
hos ve Aramis’in önünden konuflmadan geçti. Onlar›
görmemifl gibi davranarak, hoflnutsuz bir hâlde dairesi-
ne girdi. Athos gülümseyerek:
– ‹fller kötü gidiyor, dedi.
M. Tréville:
– On dakika bekleyin burada! dedi. On dakikan›n so-
nunda ç›kmad›¤›m› görürseniz kona¤›ma dönün. Bura-
da daha fazla beklemek bofluna olur.
Dört genç, on, on befl derken yirmi dakika beklediler.
M. Tréville, kral›n çal›flma odas›na girince önce sa¤l›¤›-
n› sordu.
65