899
        
        
          yola ç›kar. ‹lk görev yeri Çanakkale’dir
        
        
          ama k›sa süre içinde birli¤i, Balkan Sa-
        
        
          vafl› cephesine kayd›r›l›r. Savafl›n y›llar
        
        
          boyu sürecek dehfletiyle çok genç yafl-
        
        
          ta, ilk kez burada tan›fl›r. Bilincini, ya-
        
        
          flad›¤› bu dehflet belirler. Örne¤in, “Üç
        
        
          gündür subay ve er, tarlalarda buldu¤u-
        
        
          muz m›s›r veya arpalar› ateflte ›s›tarak
        
        
          yiyorduk. Su ve matara yoktu.” der.
        
        
          “Bölük erat›n› tan›m›yordum. Bu ada-
        
        
          m› da tan›mad›m./ –Dön, düflmana atefl
        
        
          et! dedim. /Ama beni vurmak üzere ni-
        
        
          flan al›yordu. Elimde duran tabancay›
        
        
          beynine s›kt›m./ Bir anda yere yuvar-
        
        
          land›./ Hayat›mda ilk kez adam öldür-
        
        
          müfltüm./ 28 Kas›m 1912’ydi” der. Bu
        
        
          s›rada devran de¤iflmifl, Enver Paflal›
        
        
          y›llara geçilmifltir… Ard›ndan 4 A¤us-
        
        
          tos 1914’te büyük seferberlik bafllam›fl-
        
        
          t›r. Osmanl›, çok geçmez, I.Dünya Sa-
        
        
          vafl›’na kat›l›r. Selahattin, art›k savafl›n
        
        
          göbe¤indedir. 1919’da Türklü¤ün bi-
        
        
          lincine yenice varan genç subay, 1914
        
        
          sonunda esir Türkleri kurtarmak üzere
        
        
          Halil Pafla’n›n komutas›nda yola ç›kar.
        
        
          ‹ran’›, Kafkasya’y› dolafl›p Irak’a gelir.
        
        
          Süreç içinde, buralarda can›n› difline ta-
        
        
          karak nas›l savaflt›¤›n›, yan› s›ra karar-
        
        
          gahta komutanlarla, subay arkadaflla-
        
        
          r›yla, düflman hatlar›nda ya da s›radan
        
        
          Mehmetçiklerle birlikte yaflad›¤› çeflitli
        
        
          serüvenlerine tan›k oluruz onun…
        
        
          Yüzbafl› Selahattin’in unutamad›¤› iki
        
        
          komutan› olur bu y›llarda: Halil Bey,
        
        
          Bekir Sami Bey. I.Dünya Savafl› so-
        
        
          nunda yaflanan büyük yenilginin ard›n-
        
        
          dan Sevr, her fleyi de¤ifltirecektir. ‹tilâf
        
        
          Devletleri, Anadolu’yu tam anlam›yla
        
        
          parçalamay› amaçlamaktad›r. Nitekim
        
        
          Yunan, ‹ngilizleri de arkas›na alarak ‹z-
        
        
          mir’i iflgal etmifl, ard› s›ra Bat› Anado-
        
        
          lu içlerine yürüyüfle geçmifltir. Bu s›ra-
        
        
          da Halil Bey, Bekira¤a Bölü¤ü’nde tu-
        
        
          tukludur. Selahattin, bir rastlant›yla
        
        
          karfl›laflt›¤› eski komutan› Bekir Sami
        
        
          Bey’le konufltuktan sonra yaveri ola-
        
        
          rak, onunla birlikte Bat› Anadolu’ya
        
        
          geçer. Bekir Sami’yle beraberindekiler,
        
        
          Yunan güçlerince silâhlar› al›nan aske-
        
        
          re moral vermeye, onlar› güçlendirme-
        
        
          ye çal›fl›rken ilk direnifllerin örgütlen-
        
        
          mesinde, Bat› Anadolu’da bir karfl› ko-
        
        
          yuflun mayalanmas›nda önemli roller
        
        
          üstlenirler… Selahattin, bu s›rada ken-
        
        
          disini, “ihtilâl yapan adam›n arkadafl›”
        
        
          olarak görmekte; di¤erleriyle birlikte,
        
        
          “idarede emniyeti sa¤lamak ve halk› bir
        
        
          fikrî yönelifle getirmek için sert davran-
        
        
          mak, hatta kan dökmek zorunlu¤u” his-
        
        
          setmektedir. Bu s›rada Bat› Anadolu’da
        
        
          baflgösteren Anzavur isyan›n›n, öteki
        
        
          kargaflalar›n ya da çeflitli isyanc› grup-
        
        
          lar›n, eflk›yalar›n bast›r›lmas›nda büyük
        
        
          etkinlik, yararl›k gösterirler. Ne var ki
        
        
          Bekir Sami Bey’in sert, yer yer ac›ma-
        
        
          s›z tutumu, Meclis’te kimi üyelerin tep-
        
        
          kisini çeker. Bursa’y› terk ediflleri son-
        
        
          ras›nda iki kahraman, bunu f›rsat bilen-
        
        
          lerce y›prat›lacak, sonra da görevlerin-
        
        
          den al›nacaklard›r. Kurtulufl Savafl›m›-
        
        
          z›n bafllang›c›nda çok büyük yararl›klar
        
        
          ortaya koyan iki subay, Kafkasya’daki
        
        
          birliklere kat›lmak üzere, mevcut gö-
        
        
          revlerini b›rakacak, Kurtulufl Sava-
        
        
          fl›’n›n sonuna dek art›k geride kalacak-
        
        
          lard›r… Osmanl› ‹mparatorlu¤u y›k›l-
        
        
          m›fl; yerine Türkiye Cumhuriyeti kurul-
        
        
          mufltur… Ama Yüzbafl› Selahattin’in
        
        
          flu sözleri, bir yandan roman› özetler-
        
        
          ken öte yandan romandaki kahramanla-
        
        
          r›n bireysel dramlar›n› da ele verir san-
        
        
          ki: “Bizim bölükte Edirne’den gelme
        
        
          ancak üç-dört kifli vard›k. 16 idadîden
        
        
          ö¤renci Harbiye’de toplan›yordu. Bi-
        
        
          zim s›n›f 422 piyade, 41 süvari ç›kard›.
        
        
          1930’da, yani yirmi y›l sonra, bizim s›-
        
        
          n›f arkadafllar› Dolmabahçe’de bir y›l-
        
        
          dönümü töreni yapt›lar. Hayatta 54 kifli
        
        
          kald›¤›m›z tespit edilmiflti.» Kaynak :
        
        
          Mürflit Balabanl›lar, Türk Roman›nda
        
        
          Kurtulufl Savafl›, Türkiye ‹fl Bankas›
        
        
          Yay›nlar›, ‹stanbul 2003, s.442.
        
        
          
            Yüzbafl› fierafettin (‹zmir)
          
        
        
          1889 ‹stanbul
        
        
          6 Kas›m 1951 ‹stanbul
        
        
          ‹zmir’in geri al›n›fl› s›ras›nda Türk bay-
        
        
          ra¤›n› Hükûmet Kona¤›’ndaki göndere
        
        
          çeken süvari yüzbafl›s›. Yüzbafl› fieref
        
        
          diye de an›l›r. 1909’da Harp Okulu’nu
        
        
          bitirdikten sonra Balkan ve I.Dünya Sa-
        
        
          vafllar›na kat›ld›. I.Dünya Savafl›’nda
        
        
          Çanakkale ve Romanya’da savaflt›. Kur-
        
        
          tulufl Savafl›’na kat›ld›. 9 Eylül 1922’de
        
        
          ‹zmir’in geri al›n›fl› s›ras›nda komuta-
        
        
          s›ndaki askerlerle ‹zmir’e girdi. Bu ola-
        
        
          y› Yüzbafl› fierafettin flöyle anlat›r: “Sü-
        
        
          
            Yüzbafl› fierafettin (‹zmir)
          
        
        
          
            Yüzbafl› fierafettin (ortada), ‹zmir Hükûmet Kona¤› merdivenlerinde (9 Eylül 1922).
          
        
        
          
            9 Eylül 1922’de ‹zmir Hükûmet Kona¤›’na Türk bayra¤› çekilirken. (Soldan sa¤a) Yüzbafl› fierafettin ‹zmir, Te¤men Ali R›za Atanca, Te¤men
          
        
        
          
            Hamdi Yurteri.