vari Kolordusu’nun ikinci f›rkas›n›n
        
        
          4.Alay›n›n alay kumanda muaviniydim.
        
        
          8/9 Eylül gecesini Manisa ve Bornova
        
        
          aras›ndaki Sabuncu Bo¤az›’nda geçir-
        
        
          dik. Dokuzuncu günün sabah› harekete
        
        
          geçtik… Bornova’n›n kuzeyine yaklafl-
        
        
          t›¤›m›zda üzerimize hafif bir piyade ate-
        
        
          fli aç›ld›. Karfl› koymaya lüzum görme-
        
        
          yerek Bornova’ya ulaflt›m… ‹ki bölü-
        
        
          ¤ümle ‹zmir’e do¤ru süratle yürüyüfle
        
        
          geçtim… Mersinli’yi geçtikten sonra
        
        
          Tuzakç›o¤lu fabrikas›n›n önüne geldi¤i-
        
        
          mizde fabrika içinden üzerimize atefl
        
        
          edildi. Dört askerim burada flehit oldu.
        
        
          Daha sonra k›l›çlar› çektirdim ve Alsan-
        
        
          cak’a do¤ru yürüdüm. Alsancak istasyo-
        
        
          nu köflesinden hareketle Kordonbo-
        
        
          yu’na ç›kt›k… Pasaport dairesinin önü-
        
        
          ne geldi¤imizde, belinde kay›fl› ve kasa-
        
        
          turas›, elinde silâh› olan bir sivile, silâh›-
        
        
          n› b›rakmas›n› söyledim. B›rakmam di-
        
        
          yerek elindeki bombay› üzerime att›, at›-
        
        
          m›n karn› parçaland› ve öldü; ben de iki
        
        
          yerimden yaraland›m. Süratle yürüyüfle
        
        
          devam ettik. Hükûmet Kona¤›’na gel-
        
        
          dik. Kap›lar kapal›yd›. Yan kap›dan gi-
        
        
          rerek cephedeki kap›y› açt›k; balkona
        
        
          flanl› bayra¤›m›z› çektim.” Baflkomutan
        
        
          Mustafa Kemal Pafla, ‹zmir’e geldikten
        
        
          sonra Yüzbafl› fierafettin’in ad›na “‹z-
        
        
          mir” sözcü¤ünü ekledi. Bu sözcük daha
        
        
          sonra fierafettin Bey’in soyad› oldu. 15
        
        
          Eylül 1922 günü ‹zmir’de Baflkomutan
        
        
          Mustafa Kemal Pafla’n›n kat›ld›¤› bir tö-
        
        
          rende, Orta Asya Türkleri taraf›ndan
        
        
          gönderilen ve ‹zmir’e ilk girecek Türk
        
        
          subay›na verilecek k›l›ç, Yüzbafl› fiera-
        
        
          fettin’e verildi. Kurtulufl Savafl›’ndan
        
        
          sonra da askerlik görevini sürdüren fie-
        
        
          rafettin ‹zmir, 1944’te albay rütbesiyle
        
        
          emekliye ayr›ld›.
        
        
          
            Yüzellilikler
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda, düflmanla ifl-
        
        
          birli¤i yapt›klar› ve ulusal harekete karfl›
        
        
          ç›kt›klar› gerekçesiyle 1924’te Türkiye
        
        
          d›fl›na ç›kar›lan 150 kifliye verilen ad. 24
        
        
          Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Ant-
        
        
          laflmas›, birçok alt anlaflma ve sözleflme-
        
        
          den baflka, genel af yasa ve protokolleri-
        
        
          ni de içeriyordu. Buna göre, Türkiye
        
        
          Cumhuriyeti Hükûmeti’ne, Kurtulufl
        
        
          Savafl› s›ras›nda ‹tilâf Devletleri’yle ya
        
        
          da ‹stanbul Hükûmetiyle iflbirli¤i yap-
        
        
          m›fl 150 kifliyi af kapsam› d›fl›nda tutma,
        
        
          bunlar›n Türkiye’ye girmesini ya da
        
        
          Türkiye’de oturmas›n› yasaklama hakk›
        
        
          tan›nd›. Protokole göre, yurt d›fl›na ka-
        
        
          çanlar›n Türkiye’ye dönmesi yasaklana-
        
        
          cak, Türkiye’de bulunanlarsa yurt d›fl›na
        
        
          ç›kar›labilecekti. Nitekim 30 A¤ustos
        
        
          1922’deki Büyük Zafer’den sonra, iflbir-
        
        
          likçilerin büyük ço¤unlu¤u yurt d›fl›na
        
        
          kaçm›flt›. Savafl s›ras›nda da kimi iflbir-
        
        
          likçiler ve Kuvâ-yi Milliye karfl›tlar›
        
        
          yarg›lan›p cezaland›r›lm›flt›. Kurtulufl
        
        
          Savafl›’n›n zor koflullar›nda ulusal dava-
        
        
          ya karfl› ç›kanlar›n düzenli kay›tlar› tutu-
        
        
          lamad›¤›ndan protokole, yüzelli kiflilik
        
        
          bir kontenjan konmakla yetinildi. ‹zle-
        
        
          yen süreçte öngörülen yüzelli kiflilik
        
        
          kontenjana kimlerin girece¤i sorunu or-
        
        
          taya ç›kt›. Damat Ferit, fieyhülislâm
        
        
          Dürrizâde Abdullah, Anzavur Ahmed,
        
        
          gazeteci Ali Kemal gibi isimler bu sü-
        
        
          reçte yaflamlar›n› yitirmiflti. Öte yandan
        
        
          kazan›lan zafer, genel bir ba¤›fllama
        
        
          duygusu da yaratm›flt›. Bu nedenle liste-
        
        
          ye girecek 150 kiflinin belirlenmesi sis-
        
        
          temli olmad›. Bu belirleme yap›l›rken, iç
        
        
          isyanc›lar, Kuvâ-yi ‹nzibatiye üyeleri,
        
        
          bunlara manevî destek sa¤layan fieyhü-
        
        
          lislâml›k kurumu, Misak-› Millî s›n›rla-
        
        
          r›n› parçalayan Sevr Antlaflmas›’n› im-
        
        
          zalayanlar, Çerkez Ethem ve kardeflleri,
        
        
          Yunan korumas› alt›nda Türk yönetimi-
        
        
          ne karfl› ç›kan Çerkez Kongrecileri,
        
        
          Vahdeddin’in maiyeti, bunlarla ilgili di-
        
        
          ¤er kifli ve kadrolar gözönünde bulundu-
        
        
          ruldu. Bakanlar Kurulu’nun tespit etti¤i
        
        
          150 kiflilik liste TBMM’nin gizli otu-
        
        
          rumlar›nda görüflülerek 1 Haziran
        
        
          1924’te karara ba¤land› ve bu kifliler,
        
        
          mallar›n›n tasfiyesi sonras› yurt d›fl›na
        
        
          gönderildi. Bunlardan baz›lar›, Türki-
        
        
          ye’deki yeni yönetime ve yöneticilere
        
        
          karfl› yurt d›fl›nda örgütler kurdu (Vah-
        
        
          deddin çevresi Tarikat-› Salâhiye, Yu-
        
        
          nanl›larla iflbirli¤i yapanlar Anadolu Os-
        
        
          manl› ‹htilâl Komitesi vb.). Böylesi et-
        
        
          kinlikler içine girenler 15 Haziran 1927
        
        
          tarihli bir kanunla yurttafll›ktan ç›kart›l-
        
        
          d›. Cumhuriyet yönetiminin baflar›l› ol-
        
        
          mas› üzerine, “Yüzellilikler”in aff› ko-
        
        
          nusu, gerek ailelerinden, gerekse kendi-
        
        
          lerinden, piflmanl›k belirten baflvurularla
        
        
          gündeme geldi. Nitekim 29 Haziran
        
        
          1938 tarih ve 3527 say›l› Af Yasas› ç›-
        
        
          kar›larak geçmifl memuriyetlerinden
        
        
          emekli maafl› alamamak, sekiz y›l kamu
        
        
          hizmetlerinden yoksun tutulmak, gerek-
        
        
          ti¤inde Bakanlar Kurulu karar›yla yeni-
        
        
          den yurttafll›ktan ç›kar›lmak kofluluyla
        
        
          “Yüzellilikler” affedildi.
        
        
          900
        
        
          
            Yüzellilikler
          
        
        
          
            Türkiye d›fl›na ç›kar›lma karar› al›nan kiflilerin foto¤raf ve kimlik bilgilerini içeren Yüzelli-
          
        
        
          
            likler Albümü’nden iki sayfa. (150’likler Albümü, Tarih ve Toplum, Say› 70, Ekim 1989)
          
        
        
          
            Yüzellilikler Albümü’nün kapa¤›
          
        
        
          
            30 Haziran 1938 tarihli Son Posta gazetesinde, “Yüzellilikler”in aff›yla ilgili manflet haber.
          
        
        
          
            Yüzellilikler’in yurt d›fl›nda yay›mlad›klar›
          
        
        
          
            “‹ntibah” gazetesinin birinci sayfas›.