195
• g›k dedirtmemek:
Ses ç›karmas›na f›rsat vermemek.
Adama g›k dedirtmeden üzerine çulland›lar.
• g›k dememek:
Bir davran›fl karfl›s›nda hiç sesini ç›karmamak.
Korkusundan g›k diyemedi.
• g›k› ç›kmamak:
bk. g›k dememek.
• g›na
(*)
gelmek (getirmek):
B›kmak, usanmak.
Trafikten g›na gelmiflti.
• g›rg›r geçmek (biriyle) (g›rg›ra almak-birini):
Alay etmek.
Herkes o zavall›yla g›rg›r geçerdi.
• g›rla
(**)
gitmek:
1.
Sürüp gitmek.
Sokaktaki ba¤›r›fl ça¤›r›fllar g›rla gidiyordu.
2.
Bol bol ortaya dökülüp harcanmak.
Yemekler g›rla gidiyor.
• g›rtla¤›ndan kesmek:
bk. bo¤az›ndan kesmek.
• g›rtlak g›rtla¤a gelmek:
Birbirini bo¤mak istercesine kavga etmek.
En yak›n arkadafl›yla g›rtlak g›rtla¤a geldi.
• gibi gelmek:
... san›s› vermek, ... san›s› yaratmak.
Aç›kgöz biri gibi geldi bana.
(*) g›na:
Usanç, b›kma.
(**) g›rla:
Alabildi¤ine, çok.
Deyimler/175-195 21/07/2010 21:02 Page 195
