Deyimler sozlugu - page 202

• göz al›c›:
Al›ml›, güzelli¤i ile ilgi çeken.
Göz al›c› bir han›md›.
• göz alt›na almak:
Bir kimseyi, belli bir yerde tutmak.
Polis, san›¤› göz alt›na ald›.
• göz ard› etmek:
Gereken ilgiyi göstermemek, gereken önemi verme-
mek.
Çocu¤umuz kitap okumay› göz ard› ediyor.
• göz aflinal›¤›
(*)
:
Bir kimseyi, yaln›zca zaman zaman görerek tan›ma.
Onunla tan›flmad›m, yaln›zca göz aflinal›¤›m var.
• göz atmak:
Üzerinde fazla durmadan flöyle bir bak›p geçmek.
Gazeteye göz att›m.
• göz ayd›na gitmek:
Bir kimseyi, kavufltu¤u sevindirici bir durum nedeniyle
kutlamaya gitmek.
Yeni bir bebekleri oldu¤u için onlara göz ayd›na gittik.
• göz boyamak:
‹yi olmayan bir fleyi iyi gibi göstererek karfl›s›ndakini ya-
n›ltmak.
Göz boyayarak iyi bir sat›c› olunmaz.
• göz da¤› vermek (birine):
Bir fleyi yapt›rmak amac›yla korkutucu sözler söylemek
ya da korkutucu davran›fllarda bulunmak.
Ev sahibi daireyi boflaltmam›z için bize göz da¤› veriyor.
• göz de¤mek:
bk. nazar de¤mek.
202
(*) aflinal›k:
Tan›fl›kl›k.
Deyimler/196-216 21/07/2010 21:02 Page 202
1...,192,193,194,195,196,197,198,199,200,201 203,204,205,206,207,208,209,210,211,212,...464
Powered by FlippingBook