 
          • göze almak:
        
        
          Karfl›laflabilece¤i her türlü zarar› ve tehlikeyi önceden
        
        
          kabul etmek.
        
        
          Bu ifle giriflirken bütün param› yitirebilece¤imi göze al-
        
        
          m›flt›m.
        
        
          • göze batmak:
        
        
          1.
        
        
          Görünüflü herkesi rahats›z etmek.
        
        
          Giyim tarz› göze bat›yordu.
        
        
          2.
        
        
          Baflkalar›n›n çekememezli¤ine neden olacak bir ko-
        
        
          numda bulunmak.
        
        
          Ald›¤›m çok iyi puanlarla göze batmaya bafllam›flt›m.
        
        
          • göze çarpmak:
        
        
          Herkesin dikkatini çekecek görünüflte olmak.
        
        
          Uzun ve sar› saçlar›yla göze çarp›yordu.
        
        
          • göze gelmek:
        
        
          bk. nazar de¤mek.
        
        
          • göze girmek:
        
        
          Gösterdi¤i davran›fllarla ya da yetenekleriyle sevgi ve
        
        
          güven kazanmak.
        
        
          Sonunda ö¤retmeninin gözüne girmiflti.
        
        
          • göze göz, difle difl:
        
        
          Kötü bir davran›flta bulunana ayn› biçimde karfl›l›k vere-
        
        
          rek ac›s›n› ç›karma, anlam›na gelir.
        
        
          Göze göz, difle difl bir tart›flmayd›.
        
        
          • göz gezdirmek:
        
        
          1.
        
        
          Bir yaz›y› iyice incelemeden okumak.
        
        
          Gazetelere göz gezdiriyordu.
        
        
          2.
        
        
          Bir fleye incelemeden bak›p geçmek.
        
        
          Bahçeye göz gezdirdim, ama onu göremedim.
        
        
          • göz göre göre:
        
        
          Herkesin gözü önünde, çok aç›k.
        
        
          Göz göre göre çantam› çal›p kaçt›lar.
        
        
          204
        
        
          Deyimler/196-216  21/07/2010  21:02  Page 204