sack
(sack) çuval / torba / iş-
ten atmak, kovmak
sacred
(seykrid) kutsal
sacrifice
(sekrifays) kurban /
kurban etmek, feda etmek
sad
(sed) üzgün, acıklı / çok
kötü
saddle
(sedıl) eyer / eyerle-
mek
sadness
(sednıs) keder,
üzüntü
safe
(seyf) emniyette, salim,
tehlikesiz / çelik kasa
safe deposit box
(seyfdipozit
baks) bankada müşteri kasası
safely
(seyfli) salimen, sağ
salim, emniyetle, emin bir şe-
kilde
safety
(seyfti) emniyet, gü-
venlik
safety belt
(seyfti belt) emni-
yet kemeri
safety-pin
(seyftipin) çengelli
iğne
safety-razor
(seyftireizı) jiletli
traş makinesi
sag
(seg) sarkmak, çökmek,
bükülmek
saga
(sa:gı) destan
sage
(seyc) adaçayı / ağır-
başlı / akıllı
sail
(seyl) yelken / gemi ile git-
mek, yelkenliyle denize açılmak
sailor
(seylı) gemici, denizci,
bahriyeli
saint
(seynt) aziz, ermiş (kı-
saltması
St., S.)
sake
(seyk)hatır
for the sake of
... uğruna...
olsun diye
salad
(selid) salata
salad dressing
(selıddresin)
salata sosu
salary
(seliri) maaş
sale
(seyl) satış / ucuz satış,
indirim
salesman
(seylsmın) satıcı
saliva
(sılayvı) salya, tükürük
salmon
(sa:mın) som balığı
salt
(solt) tuz
salty
(solti) tuzlu
salutation
(selyuteişın) selam
salute
(sılu:t) selamlamak,
selam durmak
S