travel
(trevıl) seyahat etmek /
hareket etmek / yolculuk
tray
(trey) tepsi
treachery
(treçıri) ihanet
treason
(tri:zın) vatana ihanet,
hainlik
treasure
(trejı) hazine, define
treat
(tri:t) davranmak / ele
almak / tedavi etmek
treatment
(tri:tmınt) muamele
/ tedavi
treaty
(tri:ti) anlaşma (devlet)
tree
(tri:) ağaç
tremble
(trembıl) titremek
tremendous
(trimendıs) ko-
caman
tremor
(tremır) titreme, titreyiş
/ heyecan
trendy
(trendi) son moda
tri-
(tri) (tray) (üçlü, üç tane-
den meydana gelmiş) anla-
mında ön ek
trial
(trayıl) deneme, sınama,
tecrübe / yargılama
triangle
(trayengıl) üçgen
triangular
(trayengyulı) üç
köşeli
tribe
(trayb) kabile
tribesman
(traybsmın) kabile
üyesi
trick
(trik) hile / dolap, numa-
ra, oyun
tricky
(triki) hilekâr
tricolour
(trikılı) üç renkli olan
(bayrak)
trigger
(trigı) tetik
trillion
(trilyın) trilyon
trim
(trim) biçimli, zarif, şık /
düzen / budamak, kesip dü-
zeltmek
trio
(triou) üçlü
trip
(trip) (kısa) gezinti
triplet
(triplit) üçüz
triumph
(trayımf) zafer
trivial
(triviyıl) saçma, önem-
siz / bayağı, alelade
trophy
(troufi) kupa (sporda),
ödül
tropic
(tropik) dönence (ek-
vatorun 23 derece kuzeyi veya
güneyi)
Tropic of Cancer
(Tropik of
kensa) Yengeç Dönencesi
Tropic of Capricon
(Tropik of
keprikoın) Oğlak Dönencesi
trouble
(trabıl) dert, eziyet,
tasa / bozukluk / zahmet ver-
mek, eziyet vermek
trousers
(trauzız) pantolon
trout
(traut) tatlı su balığı, ala-
balık
truant
(truıınt) okul kaçağı,
-153-
truant