What did she invest her mo-
ney in?
Parasını neye (hangi işe) ya-
tırdı?
investigate
(investigeyt) so-
ruşturmak, araştırmak
investigation
(investigeyşın)
soruşturma, araştırma
investment
(investmınt) (bir
işe) para yatırma, yatırım
invisible
(invizibıl) gözle gö-
rülmez
invitation
(inviteyşın) davet,
çağrı
invite
(invayt) davet etmek
invoice
(invoys) fatura
involve
(involv) sokmak, bu-
laştırmak, karıştırmak
ir-
(ir) değil, zıttı, anlamında
önek
Iran
(ira:n) İran
Iraq
(ira:k) Irak
Ireland
(ayrlınd) İrlanda
Irish
(ayriş) İrlandalı
iron
(ayın) demir / ütü / ütüle-
mek
ironic
(ayronik) alaycı, kina-
yeli
irrational
(ireşınıl) mantıksız
irregular
(iregyulı) düzensiz
irrelevant
(irrelıvınt) konu dı-
şı, ilgisiz
irresistible
(irezistibıl) karşı
konulamaz, dayanılmaz
irresponsible
(irisponsibıl) bir
sorumluluk taşımayan / so-
rumsuz
irrigate
(irıgeyt) sulamak
(arazi)
irritate
(iriteyt) kızdırmak, öf-
kelendirmek, dalına basmak,
canını sıkmak, rahatsız etmek
İslam
(izla:m) İslam
island
(aylınd) ada
issue
(işyu) yayımlama, ba-
sım / (dergi) sayı / konu / so-
run
it
(it) (cansız ve hayvanlar
için) o, onu, ona (gram.) vakit
ve hava yerine kullanılan keli-
me
Italian
(itelyın) İtalyan, İtal-
yanca
Italy
(itıli) İtalya
itch
(iç) kaşınmak / kaşıntı
item
(aytım) parça, kalem,
adet / madde
its
(its) onun, onunki (hayvan,
cansız)
itself
(itself) (cansız ve hay-
vanlar için) kendisi
ivory
(ayvıri) fildişi
ivy
(ayvi) sarmaşık
-80-
investigate
