mandate
(mendeyt) emir /
vekillik, manda
mane
(meyn) yele
manhood
(menhud) erkeklik
(Çağı)
mania
(meyniya) delilik, cinnet
manifest
(manifest) manifes-
to, gümrük bildirgesi
mankind
(menkaynd) insa-
noğlu, insanlık
manly
(menli) yiğitçe
manner
(meni) davranış, ter-
biye / tarz, yol, usul
manners
(meniz) terbiye,
görgü
mansion
(menşın) büyük ev,
malikâne
mantelpiece
(mentılpi:s) şö-
mine rafı
manual
(menyuıl) elle yapılan
/ el kitabı
manufacture
(menyufekçı)
imal etmek / imalat
many
(meni) birçok, çok
map
(mep) harita
marathon
(meritin) maraton /
çok uzun süren, bitmez tüken-
mez
marble
(ma:bıl) mermer / bilye
March
(ma:ç) mart
march
yürümek (asker gibi)
yürüyüş / marş (müzik)
mare
(me:r) kısrak
margarine
(ma:cıri:n) marga-
rin
margin
(marcin) kenar, ara,
sınır / sayfa kenarı
marina
(mırina) yat limanı
mark
(ma:k) işaret koymak,
işaretlemek / işaret, iz, not
(okulda)
market
(ma:kıt) çarşı, pazar,
piyasa
marriage
(meryıc) evlilik, ev-
lenme
married
(meryıd) evli
marrow
(mero) ilik, öz
marry
(meri) evlenmek, ev-
lendirmek
After his wife died, he married
another woman. Karısı ölünce
bir başka kadınla evlendi.
martial
(marşıl) savaşa özgü /
askeri / savaşçı
martyr
(martır) şehit
marvellous
(ma:vılıs) şahane,
fevkalade
masculine
(meskyulin) erke-
ğe ait, erkeksi
mask
(ma:sk) maske / mas-
kelemek
massacre
(masıkır) katliam,
kırım / katliam yapmak
massive
(mesiv) kocaman
master
(ma:stı) sahip / reis /
usta/ öğretmen / hakim olmak
-90-
mandate