turkce sozluk - page 435

menejer
a. Fr.
1.
Yönetici.
2.
Bir sanatç›n›n
ya da sporcunun meslekle ilgili ifllerini
yürüten kifli.
menekfle
a. (mene’kfle) Far. bitb.
Menekfle-
gillerden bir y›ll›k ya da çok y›ll›k otsu
bir bitki.
menekflegiller
ç. a. bitb.
Çiçekleri ayr› taç
yaprakl› iki çenekli bitkiler familyas›.
menemen
a.
Domates, sivri biber, ya¤ ve
yumurtayla yap›lan bir yemek.
menenjit a
.
Fr. t›p
Beyin ve omurili¤i saran
zarlar›n iltihaplanmas›n›n neden oldu¤u
ve atefl, bafl a¤r›s›, kusma, say›klama
gibi belirtilerle ortaya ç›kan bir hastal›k.
menetmek
(-i) (me’netmek) Ar.+T.
Yasakla-
mak, engellemek.
menevifl
a. Far.
Hare.
menfaat, -ti
a. Ar.
Ǜkar, yarar, fayda.
menfi
ön a.
Olumsuz.
mengene
a. (me’ngene) Yun.
Üzerinde her-
hangi bir ifllem yap›lacak nesneyi s›k›fl-
t›r›p istenildi¤i gibi tutturmaya yarayan
ayg›t, pres.
meni
a. (meni:) Ar.
Sperm.
menk›be
a. Ar. ed.
Din büyüklerinin ya da
tarihteki ünlü kiflilerin yaflamlar›n›, ba-
flar›lar›n› ve ola¤anüstü davran›fllar›n›
konu edinen k›sa öykü.
menkul, -lü
a.
ve
ön a. (k kal›n okunur) Ar.
huk.
Tafl›n›r.
menopoz
a. Fr.
Kad›nda yumurtlama döne-
minin sona ermesi.
mensucat
ç
.
a. (mensu:ca:t) Ar.
Tekstil.
mensup, -bu
a.
ve
ön a. (mensu:p) Ar.
Bir
yerle ya da bir kimseyle ba¤lant›s› olan
(kifli):
bas›n mensubu
.
mensup olmak
(bir yerle, bir kimseyle) ba¤lant›s›, iliflki-
si olmak.
menfle, -i
a. (menfle:) Ar. esk.
Köken, kay-
nak.
mentefle
a. Far.
Kap›, pencere kanatlar›n›n,
dolap kapaklar›n›n aç›l›p kapanmas›n›
sa¤layan ve bir mille birbirine tutturul-
mufl parça.
mentol, -lü
a. Fr.
1.
Nane kokusu.
2.
kim.
Nane esans›ndan elde edilen renksiz,
keskin kokulu alkol.
menü
a. Fr.
1.
Yenecek yemeklerin listesi.
2.
Sofraya ç›kar›lacak yemeklerin hepsi.
menzil
a. Ar. esk.
Erim.
mera, -s›
a. (mera:) Ar.
Otlak, çay›rl›k.
merak
a. Ar.
1.
Bir fleyi anlama ve ö¤renme
iste¤i.
2.
‹lgi, heves, düflkünlük:
müzik
merak›.
3.
Kayg›, tasa:
Bizi merak içinde
b›rakt›n.
(bir fleyi) merak etmek 1)
bil-
mek, ö¤renmek, tan›mak istemek;
2)
kayg›lanmak, tasalanmak.
meraklanmak
(-e)
Merak etmek.
merakl›
ön a.
1.
Bilmek, anlamak, tan›mak
isteyen.
2.
Bir fleye düflkün olan:
fiiire
merakl› biriydi.
3.
a.
Kendini ilgilendir-
meyen fleyleri bilmek, ö¤renmek iste-
yen kifli.
meram
a. (mera:m) Ar.
‹stek, niyet, amaç,
gaye.
meram etmek
çok istemek, üstü-
ne düflmek:
Meram etti ve baflard›.
merasim
a. (mera:sim) Ar.
Tören.
mercan
a. Ar.
1.
hayb.
S›cak ve ›l›k deniz-
lerde koloniler hâlinde yaflayan, mer-
canlar s›n›f›n›n örne¤i olan, k›rm›z› kal-
ker iskeletli hayvan.
2.
Bu hayvan›n süs
eflyalar›n›n yap›m›nda kullan›lan iskele-
ti.
3.
hayb
. ‹zmaritgillerden, s›cak ve ›l›k
denizlerde yaflayan, s›rt› aç›k k›rm›z›,
yanlar› gümüfl renginde, eti lezzetli bir
bal›k.
mercan adas›
a. Mercan kayal›klar›ndan
oluflmufl adac›k, atol.
mercanlar
ç. a. hayb.
Örnek hayvan› mer-
can olan elenterelerden bir s›n›f.
mercek, -¤i
a. fiz.
‹çinden geçen parelel
›fl›nlar› düzenli bir biçimde birbirinden
uzaklaflt›ran ya da birbirine yaklaflt›ran
camdan ya da ›fl›k k›r›c› baflka bir say-
dam maddeden yap›lm›fl, küresel yü-
zeylerle s›n›rl› saydam cisim; lens.
merci, -i
a. (merci:) Ar.
Baflvurulacak yer.
mercimek, -¤i
a. Far. bitb.
1.
Baklagiller-
den, beyaz çiçekli, k›sa boylu bir tar›m
bitkisi.
2.
Bu bitkinin, kuru sebze olarak
menejer
mercimek
435
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 435
1...,425,426,427,428,429,430,431,432,433,434 436,437,438,439,440,441,442,443,444,445,...688
Powered by FlippingBook