Atasozleri - page 41

41
• Aza kanaat etmeyen
(*)
ço¤u bulamaz.
Azlar›n birikmesiyle çoklar oluflur. Küçük fleylerle yetin-
meyenler, büyük fley elde etmenin f›rsat›n› kaç›r›rlar.
• Az atefl çok odunu yakar.
Küçük bir tehlike, uygun ortam bulunca öylesine büyür
ki önüne geçilemez.
• Az› bilmeyen ço¤u hiç bilmez.
Küçük de olsa bir iyili¤in de¤erini bilmeyen kifli, büyük
iyiliklerin de¤erini hiç mi hiç bilmez.
• Az›c›k afl›m, kayg›s›z (a¤r›s›z) bafl›m.
Orta hâlli bir geçimi seçenlerin yaflam›nda dertler, s›k›n-
t›lar pek olmaz.
• Az olsun, öz (uz) olsun.
Yap›lan ifl, edinilen fley az olsun, ama iyi olsun.
• Az söyle, çok dinle.
Az konuflan kifli, daha az yan›l›r; çok dinlemekle de çok
fley ö¤renir.
• Az tamah
(**)
çok ziyan (zarar) getirir.
Kimileri, elde ettikleriyle yetinmeyip daha fazlas› için u¤-
rafl›rlar. Ancak böyle kimseler, elde ettiklerinden daha
ço¤unu yitirirler.
• Az veren candan, çok veren maldan.
Varl›kl› olmayan kimse, az da olsa yard›m edebilir, ar-
ma¤an verebilir. Bunu da içtenlikle yapar. Bu durum, o
kimse için büyük bir özveri say›l›r. Varl›kl› kifli ise, çok
fley verebilir, çok yard›m edebilir. Bunu yapmakla yal-
n›zca mal›ndan vermifl olur. Bu durum, o kifli için bir öz-
veri de¤ildir.
(*) kanaat etmek:
Yetinmek.
(**) tamah:
Açgözlülük, h›rs.
04 Atasözleri2_33-43 21/07/2010 21:21 Page 41
1...,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40 42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,...200
Powered by FlippingBook