– Konuflmaya kat›ld›¤›m› sanm›yorum, dedi Sid.
Mary araya girerek Tom’u do¤rulad›:
– Sen de bir fleyler söylemifltin Sid.
– Sid, öbür dünyada rahat etmemi diledi. Uslu bir çocuk
olmad›¤›m› söylerken teyzem onu susturdu.
– Tam› tam›na böyle oldu.
– Sonra, Joe Harper’›n annesiyle cenaze töreninden söz
ettiniz. Sar›l›p a¤laflt›n›z. O, kendi evine gitti.
– Gözlerinle görsen daha iyi anlatamazd›n. Devam et.
– Benim için Tanr›ya yakard›n. Gördüklerimden çok etki-
lenmifltim. Bir a¤aç kabu¤u bulup üzerine, “Biz yafl›yoruz.
Korsanl›k yapmaya gittik.” diye yazarak mumun yan›na koy-
dum. Yata¤›nda uyurken melekler kadar güzeldin. E¤ilip ya-
na¤›ndan öptüm.
– Gerçekten beni öptün mü? Öyleyse her fleyini ba¤›fll›-
yorum.
Teyzesi Tom’u kucaklay›p gö¤süne bast›rm›flt›. Tom’sa,
kendisinin kötü bir çocuk oldu¤unu düflünüyordu.
Çocuklar okula giderken Polly teyze de Tom’un gördü¤ü
düflü anlatmak için Bayan Harper’a u¤ramaya karar vermiflti.
Tom, yolda gururla bafl› dik yürüyordu. Yafl›tlar› ald›r›fl et-
mez görünüyorlarsa da, içten içe onu k›skand›klar› anlafl›l›-
yordu. Kendinden küçüklerse; Tom’un yan›ndan ayr›lm›yor,
birlikte yürümeyi onur say›yorlard›.
Okul arkadafllar›, Tom’la Joe’yu büyük bir kahraman gibi
72