lâhflorum, bir yarg›ç herkesi dinlemelidir.
– Ey Tanr›m! Çok basit bir olay bu. Benim en iyi
adamlar›mdan, sizin de en iyi silâhflorlar›n›zdan üçü; At-
hos, Porthos ve Aramis Saint Germain (Sen Jermen)’e
gezmeye gitmifllerdi. Daha bu sabah kendilerine tan›fl-
t›rd›¤›m genç bir Gaskona Carmes-Deschaux’da rande-
vu vermifller. Giderken Bay Jussac, Cahusac, Bicarat ve
öteki iki koruyucuyla karfl›laflm›fllar. Onlar Carmes-
Deschaux’ya ne yapmaya gitmifller bilmiyorum. Yasaya
karfl› ç›kmak gibi bir düflünceleri vard› belki de.
– Ya ya, beni düflündürüyorsunuz! dedi kral. Birbirle-
riyle dövüflmeye gidiyorlard› kuflkusuz.
– Ben bir fley bilmiyorum. Oraya ne yapmak için git-
tiklerine majesteleri karar verecektir.
– Hakl›s›n›z Tréville, hakl›s›n›z!
– Kardinalin bu koruyucular›, silâhflorlar› görünce dü-
flüncelerini unutmam›fllar ve silâhflorlara, yaln›zca krala
ait olan silâhflorlara sald›rm›fllar.
– Koruyucular›n silâhflorlara sald›rd›klar›n› söylüyor-
sunuz, öyle mi?
– Olay›n böyle geçmifl olabilece¤ini söylüyorum;
ama bundan emin de¤ilim efendim. Gerçe¤i ortaya ç›-
karman›n ne kadar güç oldu¤unu bilirsiniz. Yaln›zca Adil
Louis...
– Hakl›s›n›z Tréville. Ama silâhflorlar yaln›z de¤iller-
mifl. Yanlar›nda bir de çocuk varm›fl.
51