144
K‹fi‹SEL YARATICILI⁄I
“‹çgüdünün, esinin, içten gelen
dürtülerin, bilincin, ço¤u insan›n
düflünemedi¤i ölçüde iyi yol göste-
riciler oldu¤unu ileri sürüyorum.”
sözleriyle Van Gogh, eserlerini ya-
flad›¤› süre içinde de¤erlendireme-
yen sanatseverlerin s›n›rl› dünya-
s›n› afl›yordu; ölümünden yüz y›l
sonra eseri bafl döndürecek bir yü-
celi¤e eriflecektir. Yaln›zca misti-
sizmin alkole karfl› açt›¤› savaflla
nitelenen yazg›s›yla de¤il, renklere
simge gücü, hatta bir “tedavi gücü”
katan dehas›yla da evrensellefle-
cekti. Ça¤dafllar›nca barbar olarak
nitelenen üslubu, yaflad›¤› dönem-
de çok az kiflinin de¤erlendirebile-
ce¤i uluslararas› bir kültüre daya-
n›yordu. Rembrandt’›, Rubens’i,
Holbein’›, ‹ngiliz ön-Rafaelcileri,
Barbizon Okulu’nu, Delacroix’y›,
Millet’yi ve Hokusai’yi tan›yordu...
Dürer’den en modern desencilere
mavisi gök için-
de bina morum-
su görünüyor,
vitrayl› pence-
reler sanki laci-
vert lekeler gibi,
çat› mor, bir bö-
lümü de turun-
cu. Ön planda
çiçekli küçük bir
çimenlik ve üs-
tüne günefl vur-
mufl pembe bir
kumluk.” Tablo-
nun birinci pla-
n›, tepesi afla¤›da bir üçgen olufltu-
rur; bu, kilisenin ters dönmüfl biçi-
midir. Soldaki yolda ilerleyen köylü
kad›n bize kompozisyonun ölçe¤ini
verir. Sanatç› ölümünden bir ay ön-
ce yapm›fl oldu¤u bu flaheseri, ken-
disini tedavi etmeye ve yat›flt›rma-
ya çal›flan dostu Doktor Gachet’ye
hediye etmifltir. Tablo günümüzde
Paris’teki D’Orsay Müzesi’ndedir.
Ö ¤ l e : ‹ fl t e n S o n r a
D i n l e nme k
1 8 9 0 , Mu s e e d ’ O r s a y