k›n temalara yap›lan göndermeler
bazen aç›kça belirtilmifltir, G
radiva
‹nsan Biçimli Harabeleri Yeniden
Buluyor
(1931) adl› çal›flma Jen-
sen’in “Gradiva”s›ndaki Say›klama-
lar ve Düfller’in bir yans›mas› gibi-
dir: Gerçekten de Freud’un bu anali-
zi o s›ralarda orada aflk›n ve arzu-
nun yüceltilmesini bulan gerçeküs-
tücüleri heyecanland›rm›flt›r.
Ama Dali’nin gerçeküstücülü¤e en
önemli katk›s› “elefltirel-paranoya”
olarak adland›r›lan bulufludur. Bu,
asl›nda, bilinçalt›ndan ve düfllerden
geldi¤i kabul edilen ç›lg›nca hayal-
lerin ak›lc› ve mant›ksal biçimde
kullan›lmas›ndan ibarettir. T›pk›
yapm›fl oldu¤u yumuflak saatler,
örümcek bacakl› filler veya deforme
olmufl bedenlerde oldu¤u gibi. Söz
konusu bulufllar her ne kadar sanat-
ç›n›n düfllerinden do¤muflsa ve do-
lay›s›yla gerçeküstücü teknik olan
“psiflik otomatizm”e yak›nsa da,
Dali’nin bunlar› sistemli olarak kul-
lanmas›, bu verilerden yeni ve elefl-
tirel bir yararlanma biçimini ortaya
koyar. Böyle bir sistemin uyand›rd›-
¤› hayaller daha sonra, en son ger-
çekleflen fleyin ve onun estetik de-
¤erinin kontrolünden geçirilir.
B‹R YAfiAMA SANATI
Dali’yi tablolar›na indirgemek im-
kâns›zd›r. Çünkü, onun yaratt›kla-
r› plastik sanatlar›n bütününe ait-
tir. Dali pek çok eser yaratm›flt›r ve
bunlar›n hepsi de birbirinden daha
flafl›rt›c›d›r. Mesela, sanatç› 1936’da,
bir smokini, içinde sözüm ona filtre
bulunan likör kadehleriyle kaplaya-
rak
Afrodizyak Ceket
’i gerçeklefltirdi.
Ayn› y›l I
stakoz Telefon
’u icat etti;
burada da ahize yerine kabuklu hay-
69