106
• boy bos:
Boy ve biçim.
Boy bos yerindeydi.
• boydan boya:
Bir uçtan di¤er uca kadar.
Genifl ovay› boydan boya yürüdüler.
• boy göstermek:
Bir ifl yapmadan gösterifl olsun diye bir yerde bulun-
mak.
Bütün toplant›larda boy gösterirdi, ama hiçbir sorumlu-
luk üstlenmezdi.
• boylu boyunca:
Boyunun uzunlu¤unca.
Bütün gün boylu boyunca yatt›.
• boynu e¤ri:
Bir nedenden dolay›, kendisini o kimsenin istedi¤ini
yapmaya zorunlu sayan kimseler için söyleriz.
Niçin ona karfl› boynun e¤ri?
• boynu k›ldan ince olmak:
E¤er haks›zsa, verilecek her cezaya raz› olmak.
Hakl› oldu¤um anlafl›lacakt›r, yoksa boynum k›ldan in-
ce.
• boynunu bükmek:
Çaresiz, ac›nacak bir durumda kalmak.
Boynunu bükerek söylenileni yerine getirdi.
• boynunun borcu:
Yap›lmas› gereken ödev.
Onun e¤itim görmesine katk› sa¤lamak, boynumun bor-
cudur.
• boynunu vurmak:
Boynunu keserek öldürmek.
Eskiden olsa boynunu vururlard›.
Deyimler/101-111 21/07/2010 21:03 Page 106
