108
• bozguna u¤ramak:
Yenilip da¤›lmak, periflan olmak.
Konuk tak›m bozguna u¤ram›flt›.
• bozuk çalmak:
Can› s›kk›n, yüzü as›k olmak.
Aramad›m diye bana bozuk çal›yor.
• bozuk para gibi harcamak (birini):
Ç›kar› için bir kimseden yararlanmaya çal›flmak.
Ona güvenilmez, adam› bozuk para gibi harcar.
• bozum olmak:
Utanacak duruma düflmek.
Davran›fl›m ay›plan›nca bozum oldum.
• bozuntuya vermemek:
Hofla gitmeyen bir durumu fark etmemifl gibi davran-
mak.
Ö¤retmen, kalemi olmayan ö¤rencisini gördü, ama bo-
zuntuya vermedi.
• böylesine can kurban:
Di¤erleriyle karfl›laflt›r›lamayacak kadar güzel olan, an-
lam›na gelir.
Bu kadar›n› da beklemiyordum, böylesine can kurban.
• bucak bucak kaçmak:
‹stemedi¤i bir durum ya da kifliyle karfl›laflmamak için
ortada görünmemeye çal›flmak.
O olaydan sonra benden bucak bucak kaç›yordu.
• Bugünden tezi yok:
Hemen flimdi, anlam›na gelir.
Bugünden tezi yok, daha çok çal›flaca¤›m.
Deyimler/101-111 21/07/2010 21:03 Page 108