112
• burnu sürtülmek:
Daha önce be¤enmedi¤i bir durumu, s›k›nt› ve güçlük-
lerle karfl›laflt›ktan sonra kabul etmek.
Birkaç gün isteklerini yerine getirme ki burnu sürtülsün.
• burun buruna gelmek:
Beklenmedik bir anda karfl›laflmak.
Yolda day›mla burun buruna geldik.
• burun k›v›rmak:
Be¤enmemek, küçümsemek.
Ald›¤›m›z kaza¤a burun k›v›rd›.
• Buyurun cenaze namaz›na:
Bu, istenmeyen bir sonuçtu. Ne yaz›k ki durumu düzelt-
mek için yap›lacak bir fley yok, anlam›nda söylenir.
Bizim tak›m elendi. Buyurun cenaze namaz›na!
• buz kesilmek:
1.
Buz gibi so¤umak.
Limonata buz kesildi.
2.
fiafl›lacak, üzülecek bir durum karfl›s›nda dona kal-
mak.
Haberi duyunca buz kesildi.
• buzlar çözülmek:
Aradaki so¤ukluk, k›rg›nl›k ortadan kalkmak.
Aram›zdaki buzlar çözüldü, art›k görüflüyoruz.
• büyüklük göstermek:
Olgun bir insan gibi davranmak.
Arkadafl›m büyüklük gösterip beni affetti.
• büyük oynamak:
Büyük bir tehlikeyi göze alarak bir ifle giriflmek.
Bu kadar büyük oynamas›na gerek yoktu.
Deyimler/112-132 21/07/2010 21:03 Page 112
